Mesajı Okuyun
Old 21-07-2019, 13:10   #1
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan İcradaki alacağın temliki vekalet ücreti icra mahkemesinin gorevi

Merhabalar....

İlamlı icra takibine konu bir icra takibinde ki alacak temlik edilmiştir.temlik alan bir daha temlik etmiştir..müvekkilin gayesi vekalet ucretlerini haksız olarak almaktır...vekalet ücretinin temlik edilemeyeceğine temlik sözleşmelerinin vekalet ücreti oranında geçersiz olduğuna ve temlik eden muvekkille temlik alanların müteselsilen sorumlu olduklarına dair Yargıtay kararı sunarak dosyada blokeli paranın içindeki vekalet ucretlerimin hesabıma ödenmesini istedim.icra müdürü hatalı karar vererek talebimi reddetti. İcra hukuk mahkemesi ise temlik sözleşmesinin gecersizligiyle ilgili karar verme yetkisinin genel mahkemeye ait olduğunu gerekçe göstererek siksyet dilekçede istediğim tedbir talebinin reddine karar verdi...icra hukuk mahkemesinin bu konuda görevli olduğuna dair Yargıtay kararı arıyorum...acil olarak...ilgilenecek meslektaşlara çok teşekkür ederim...

04/03/2013
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2010/15034 K. 2011/10280 T. 28.11.2011 • VEKALET ÜCRETİ ( Dava Sonundaki Kararla Tarifeye Dayanılarak Karşı Tarafa Yüklenecek Vekalet Ücretinin Avukata Ait Olduğu - Bu Ücret İş Sahibinin Borcu Nedeniyle Takas ve Mahsup Edilemeyeceği ve Haczedilemeyeceği ) • TAKAS MAHSUP ( Karşı Tarafa Yüklenecek Vekalet Ücretinin Avukata Ait Olduğu - Bu Ücret İş Sahibinin Borcu Nedeniyle Takas ve Mahsup Edilemeyeceği ve Haczedilemeyeceği ) • TEMLİKNAME ( "Karşı Taraf Vekalet Ücreti" Miktarı İle Sınırlı Olmak Üzere Geçersiz Olduğunun Tespitine ve Asıl Dava Yönünden de Aynı Nedenle Davacıya Ödenmesi Gereken "Karşı Taraf Vekalet Ücreti"nin Her İki Davalıdan Müteselsilen Tahsiline Karar Verilmesi Gerektiği ) 1136/m.164 ÖZET : Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine, birleşen dava ise, bu ücretin dayanağı olan "icra dosyası alacağının temliki" konusundaki, davalılar arasında yapılmış olan "sözleşmenin iptali" istemine ilişkin olup, mahkemece alınan bilirkişi raporu gereğince, gerek müvekkilin ödemesi gereken, gerekse karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin toplamı üzerinden, asıl davada, davalılardan K. A. yönünden hüküm kurulmuş, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Oysa ki Avukatlık Kanununun 164. maddesinin son iki cümlesinde. "Dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." Hükmü mevcut olup, buna göre avukata ait olduğu açıkça belirtilen, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyecek ve haczedilemeyecek olan 'karşı taraf vekalet ücreti"nin, üçüncü kişiye temlik de edilemeyeceğinin kabulü gerekir. O halde birleşen davada, temliknamenin, "karşı taraf vekalet ücreti" miktarı ile sınırlı olmak üzere geçersiz olduğunun tespitine, asıl dava yönünden de aynı nedenle, davacıya ödenmesi gereken "karşı taraf vekalet ücreti"nin, her iki davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, birleşen davanın ve R. Z.'e karşı açılan asıl davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı ve davalılar avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili geldi davalı tarafından gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı İ. M. avukat olup, davalı K. A.'ın, borçlusu dava dışı M. A. ve İ. V. olan toplam 80.000,00 TL bedelli 4 adet senedin tahsili için 09/12/2004 tarihinde kendisine vekaletname verdiğini, senetlerin tahsili amacıyla Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2007/120 esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattığını, borçluya ait taşınmazın 154.000,00 TL bedelle satılmasından sonra, davalı K. A.'ın, bilgi ve rızası dışında dosya alacağını, "karşı taraf vekalet ücreti" de dahil olmak üzere, diğer davalı R. Z.'e temlik ettiğini, bu durumda davalı K. A.ile imzalanan 05/01/2005 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde kararlaştırılan vekalet ücreti ile, karşı taraf vekalet ücretinin ödemesi gerektiğini ileri sürerek, toplam 22.600.00 TL vekalet ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini istemiş, iş bu dava ile birleştirilen Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/279 esas sayılı dosyası ile de, davalılar arasındaki temlikin muvazaalı ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, iptalini talep etmiştir. Davacı A. S. E., diğer davacı İ. M. tarafından düzenlenen yetki belgesi ile davalı K. A.'ı Vekil olarak temsil ettiğini belirterek, aynı taleplerle dava açmışsa da, yargılama sırasında alacağının tamamını davacı İ. M.'na devretmiştir. Davalılardan R. Z., Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2005/120 esas sayılı dosya alacağını K. A.'dan iyiniyetle temlik aldığını, kendisine karşı dava açılamayacağını, davalı K. A.ise, davacının vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediğini, dosya alacağını temlik etmek zorunda kaldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, asıl davada, temlik alacaklısı R. Z. aleyhine açılan davanın, "vekalet sözleşmesinin davacı ile davalı K. A.arasında imzalandığı" gerekçesiyle reddine, davalı K. A.aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne, 19.069.21 TL'nin davalı K. A.'dan tahsili ile davacı İlkay Mahanoğlu'na ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalılardan K. A.tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Asıl dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine, birleşen dava ise, bu ücretin dayanağı olan "icra dosyası alacağının temliki" konusundaki, davalılar arasında yapılmış olan "sözleşmenin iptali" istemine ilişkin olup, mahkemece alınan bilirkişi raporu gereğince, gerek müvekkilin ödemesi gereken, gerekse karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin toplamı üzerinden, asıl davada, davalılardan K. A.yönünden hüküm kurulmuş, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Oysa ki Avukatlık Kanununun 164. maddesinin son iki cümlesinde. "Dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." Hükmü mevcut olup, buna göre avukata ait olduğu açıkça belirtilen, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyecek ve haczedilemeyecek olan 'karşı taraf vekalet ücreti"nin, üçüncü kişiye temlik de edilemeyeceğinin kabulü gerekir. Müvekkilin, avukatın yasadan kaynaklanan bu alacağını üçüncü kişiye temlik etmesi, açıkça yasaya aykırı olduğundan hüküm ve sonuç doğurmaz. Dava konusu olayda da, davalı müvekkil K. A., Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2005/120 esas sayılı dosyasındaki 80.028,00 TL alacağını, "tahakkuk etmiş veya edecek tüm faiz ve tüm ferileriyle birlikte" diğer davalı R. Z.'e temlik etmiş olup, temlik edilen alacak içinde, takibi vekil sıfatı ile yürüten davacı avukata ait" karşı taraf vekalet ücreti" de bulunduğundan, temlik sözleşmesi bu yönüyle geçersizdir. O halde birleşen davada , 26.11.2007 tarihli temliknamenin, "karşı taraf vekalet ücreti" miktarı olan 7.161,68 TL ile sınırlı olmak üzere geçersiz olduğunun tespitine, asıl dava yönünden de aynı nedenle, davacıya ödenmesi gereken 7.161,68 TL "karşı taraf vekalet ücreti"nin, her iki davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, birleşen davanın ve R. Z.'e karşı açılan asıl davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Davalı K. A. tarafından ibraz edilen 9.12.2004 tarihli tahsilat makbuzunda, davacı avukata 1.600,00 TL ödendiği belirtilmesine rağmen, hükme esas alınan 13.10.2008 tarihli bilirkişi raporunda, davacı alacağından mahsup yapılırken, bu miktarın 600,00 TL olarak hesaplanmış olması da, ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ : 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün, 2. bent gereğince davacı, 3. bent gereğince de davalı K. A., yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan 283,20 TL. temyiz harcının istek halinde davalı K. A.'a iadesine, 21.90 TL kalan harcın davacı İ. M.'ndan alınmasına, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi...