Mesajı Okuyun
Old 21-10-2012, 17:53   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.H.Sancar KARACA
Sorgulamaya (tüm mazeretlerin gerçekten mazeret olmadığından hareketle) biz avukatların yol açtığını düşünüyorum. Yargıcı sorgulamadan iğneyi kendimize batırsak iyi olur. Mazeretin karşı tarafının vekili olarak, "takdir mahkemenin" veya "mazeretin reddi" yerine "meslektaşımızın mazereti kabul edilsin" diyebiliyor muyuz?
Dilekçemize, "tanıklı dosya", "sanık müdafii", "kararlık" v.b şerhi düşmek, hakimin takdirini veya keyfini, meslektaşımızın da tutumunu mümkün olduğunca lehe çevirir ve keyfe teslimi zorlaştırır (diye düşünüyorum).
Bu arada, KONYALI Üstadımın çok yerinde bir sözünü hatırladım: "Mazeret dilekçesi usulen mahkemeye, nezaketen de meslektaşa verilmeli"dir.

Üstadım ben İstanbul'a ilk geldiğim zamanlarda(İzmir'deki alışkanlıkla) "Mazeretin kabulüne karar verilsin" dediğimde hakimler bana "uzaylı" muamelesi yapıyorlardı. Bir tanesi, tebligat masrafının benim tarafımdan karşılanmasına, karar vermişti. Diğerleri, "geçerli bir mazereti yok, ne diye kabul ediyorsun hemşerim" şeklinde davranmışlardı. Kısaca hakimler davalı vekilinin bu şekilde beyan vermesine izin vermiyorlardı(Ankara'da uygulama nasıl bilmiyorum).

Bu arada ben 30 saniye(evet saniye) geç kaldığım bir duruşma nedeniyle davanın müracaata kalmasını yaşadım(üstelik benim dosyamdan sonra hakim kahve molası vermişti). Zaman o kadar dardı ki, hakimle mi avukatla mı kavga edeceğimi şaşırmıştım( Neyse ki 30 saniyede ikisini de halledip içimi boşaltmştım.)

Bir başka dosyada ise davalı vekili iken, davacı vekilinin sekreteri vasıtasıyla "yolda olduğu" bilgisi geldi.(Bu arada aynı semtte oturuyoruz) Duruşma başladıktan sonra hakime "bekleyelim" dedim.Meslektaşımı 45 dakika beklemiştim. Meslektaş geldiğinde teşekkür dahi etmemişti. Duruşmada bir talepte bulundum. Meslektaş ise "Davayı uzatmaya yöneliktir. Talebin reddine karar verilsin" dedi. Ben de "Beyfendi, davayı uzatmaya yönelik en yasal davranış gelmediğiniz için davayı müracaata bırakmaktır, siz ne diyorsunuz" dedim. Neyse, hakim bizi ayırdı da kafa-göz birbirimize girmedik.

Memleketimden meslektaş manzaraları sundum. Yani, siz ne kadar iyiniyetli olursanız olun, birileri buna engel olabiliyor.

Forum sorusuna gelince... Bence hakim, gereksiz bir alınganlık göstermiş. HMK 150 inci madde "geçerli bir özür"den söz etmiş. Bence bir başka davanın aynı saatlerde olan duruşma zaptının ekte olması yeterli olmalıdır. Bu arada sizin dediğiniz hususlar nedeniyle(belki), önceleri sadece “mazeretim var” beyanı yeterli iken, sonraları “posta pulunun ekli olması” arandı, daha sonra ise “mazeretin belgeli olması” arandı.

Forum konusuna dönersek…Diğer davanın “karar aşamasında olduğu” belirtilse, aynı hakim “bizimki de karar aşamasında”; “diğer davada tanık dinlenecek” denilse, “bizde de dinlenecek” diyebilir. Yani abartmış gibi. Ha, aynı dosyada sürekli mazeret dilekçesi verilmiş ise ve davayı uzatmaya yönelik hareketler sözkonusu ise başka tabi…

Sizinle forumlarda sohbet etmeyi özlemişim Üstadım. Konuyu ondan uzattım galiba, mazeretimi lütfen kabul edin.