Mesajı Okuyun
Old 08-03-2007, 18:02   #4
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
E:2004/6723
K:2004/7597
T:10.06.2004
• YABANCI MAHKEME KARARLARININ TANINMASI YADA TENFİZİ
• HAKİMİN YETKİSİ
• MİLLETLERARASI ANLAŞMALAR

ÖZET :
Kendisinden boşanma hükmü tanınması yada tenfizi istenilen hakimin yabancı mahkemede karar oluşturulurken hangi vakaların kabul edileceğini veya edilmeyeceğini değerlendirme yetkisi yoktur. Yabancı kararda uygulanmış usul hükümleri ile maddi ve hukuki tesbitler tanıma ve tenfizin konusu dışındadır.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemelerine başvurulamayacağı gibi temel hak ve özgürlüklere ilişkin olanlarının ise, kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde ihtilafların milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınarak çözümlenmesi gerekmektedir.
( 2675 s. MÖUHK. m. 4, 13, 37 )
( 2709 s. Anayasa m. 90 )

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar A. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile boşanmış, karar kesinleşmiştir. Tarafların Türk vatandaşı oldukları da anlaşılmaktadır. Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek mili hukukuna tabidir. ( MÖUHK m. 13/1 )
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemelerine başvurulamayacağı gibi temel hak ve özgürlüklere ilişkin olanlarının ise, kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde ihtilafların milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınarak çözümlenmesi gerekmektedir. ( Anayasa m. 90 )
Evlilik bağına ilişkin kararların tanınması hakkındaki sözleşmeye hükmü veren mahkemenin mensubu olduğu Almanya ile ülkemiz katılmışlardır. Akit devletler evlilik bağının zevaline, gevşetilmesine, varlığına veya yokluğuna, geçerliliğine veya bunlara ilişkin olarak verilmiş kararların sözleşmenin 2, 3 ve 4. madde hükümlerine uymak kaydıyla tanınacağını kabul etmişlerdir. Yabancı mahkeme, 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 4 ve 13 maddesinde öngörülen Türk hukukunu uygulamamıştır. Ancak mahkemece tanımayı reddetmek için kesin bir hüküm olmadığı gibi Türk Hukukunun uygulanması ile hasıl olacak neticeye aykırı bir sonuca da varılmamıştır. Verilen hükmün kamu düzenimize de açıkça aykırılığı bulunmamaktadır. Sözü edilen sözleşmenin 2, 3 ve 4. maddelerinde aranan şartlar gerçekleşmemiştir.
Mahkeme velayet düzenlemesi yapılmamasını kamu düzenine aykırılık olarak yorumlamıştır. Müşterek çocuk 1998 doğumlu Ali'nin velayetinin düzenlenmemiş olması kamu düzenine aykırılık oluşturmaz.Her an bu eksikliğin giderilmesi velayet düzenlenmesinin yapılması imkan dahilindedir.
Diğer yönden isbat vasıtalarının nevi, ileri sürülmesi ve toplanması, değerlendirilmesi hakimin kanununa tabidir. Kendisinden boşanma hükmü tanınması yada tenfizi istenilen hakimin yabancı mahkemede karar oluşturulurken hangi vakaların kabul edileceğini veya edilmeyeceğini değerlendirme yetkisi yoktur. Yabancı kararda uygulanmış usul hükümleri ile maddi ve hukuki tesbitler tanıma ve tenfizin konusu dışındadır. Bu sebeple de 2675 sayılı kanunun 37. maddesi; tanıma yada tenfizi istenilen yabancı kararla ilgili kesinleşmiş ilamın mahkemeye ibrazını yeterli görülmüştür.
Açıklanan sebeple davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.