Avukatlık asgari ücret tarifesi altında ücretle iş yapmamak, tarife altında iş yapılması nedeni iş ve gelir kaybı yaratmaktadır. Tarifenin yüksekliği, müvekkilin bu parayı hak edecek ne iş yaptın ki yönündeki beyanları, avukat sayısının hızla artışı ve ülkedeki gelir seviyesinin düşüklüğü bu duruma yol açmaktadır.

Bulunduğum ilçede avukat sayısının üç yılda % 20 artış göstermesi ve ilçe bazındaki avukatların % 10'unun toplam iş hacminin % 90'lık kesimini, kalan % 90'lık kesimin ise % 10'lük iş hacmini paylaşması, ortaklık haline gelinmesinin bile bu dağılımı değiştirmediği günümüzde, avukatlar içinde bir açılım yapılması gerektiği hususunu gündeme getirmektedir.

Bulunduğum ilçede iki bankanın sözleşmeli avukatı olduğum halde, yanımda personel çalıştıracak geliri elde edememekteyim.

Şahsi görüşüm,

1)Baroların avukatların gelirlerini artırıcı önlemler almak için gerekli girişimleri hükümet nezdinde yapmaları,(örneğin noterleri bazı tasdik ve düzenleme işlemlerinin avukat tarafından tüm şahıslar için yapabilme yetkisi veya vergi indirimi gibi.)
2)Diğer seçenek,her avukatın kestiği makbuzun belli bir yüzdesinin bağlı olduğu baroya aylık olarak aktarılması ve bu kesintilerin ildeki tüm avukatlara eşit olarak üç aylık dönemlerde paylaştırılması, keza, bu kesintilerin içinde baro belli bir yüzde alacağından, yıllık baro ödemelerinin kalkması gerekecektir. (Noterlerde olduğu gibi.)

Kalan sağlar bizimdir mantığı, bir çok avukatın, mesleği terk etmesine, baroların gelirlerinin azalmasına ve ortaya çıkacak tekelleşme avukatlık hizmetinin kalitesinin düşmesine yol açacağı için, rekabet ortamının yaratılması ve avukatlık asgari ücret tarifesine uyulmasının sağlanması için, avukatların gelirlerinin arttırılmasına yönelik gerekli girişimlerin yapılmasının elzem olduğunun bir an önce farkına varılmasını umuyorum.