Mesajı Okuyun
Old 05-11-2016, 23:01   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

Yoksulluk nafakası ve babanın çocuğuyla kişisel ilişkisinin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava konuları farklıdır. İki ayrı dava şeklinde açılması kanaatindeyim.

Öncelikle yoksulluk nafakası davasının kabul edilebilmesi için, öncesinde görülen boşanma davasında yoksulluk nafakası isteme hakkınızdan feragat etmemiş olmanız gerekir. Yoksulluk nafakası talebiniz olmadığından karar verilmesine yer olmadığı belirtilmişse dava açmanıza engel yoktur. Bunun haricinde, boşanma kararının kesinleşmesinin üzerinden 1 yıl geçmemiş olması da gerekmektedir.

Sayın Katılımcı,

Eşinizin size ve çocuğunuza tehditleri ile şiddet uygulaması söz konusuysa, aile mahkemesinden 6284 sayılı yasa gereğince koruma tedbirleri verilmesini talep edebilirsiniz. 6284 sayılı yasada şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı şeklinde tanımlanmıştır. Şiddete maruz kalıyorsanız, Yine acil durumlarda Kaymakamlıktan ve kolluk kuvvetlerinden de talep edebilirsiniz. Eşinizin çocuğunuzu kaçırmaya kalkışması vb..hallerde Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikayette bulunabilirsiniz. Savcılıklar da koruma kararı verilmesini talep etmeniz halinde hakimlikten isteyeceklerdir.

Aile Mahkemesi'ne vereceğiniz bir dilekçe ile aşağıdaki tedbirlerin alınmasını isteyebilirsiniz.

Alıntı:
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE 5
. (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.

e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.

f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.

g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Açtığınız mevcut dava kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi şeklinde adlandırılmış olabilir.
Alıntı:
Ve en önemlisi de çocuk ile ilgili olarak talep ettiğim koruma kararı konusunun başka bir dava konusu olduğundan reddine karar verilmiş ,
Kanaatimce, tedbir koruma isteminiz ayrı bir Değişik iş esas numarası verilerek ayrıca karara bağlanmalıydı. YENİDEN aile mahkemesinde açacağınız dava ile sadece bu konuda başvuruda bulunabilirsiniz. Davada harç alınmaz. Masrafsızdır. Eşinizin sizi çocuğunuzu kaçırmakla tehdit ettiğine ve rahatsız ettiğine dair tanığınız varsa isim ve adreslerini gösteriniz.

Sayın Katılımcı,

Anlatımlarınızdan gerçekte yaptığınız işi, davayı ve olabilecekleri okumaya çalışıyoruz. En sağlıklısı dava dilekçenizin, mahkemenin tensip zaptının ve mahkeme nitelemesinin ve sonrasında olabileceklerin bir avukat tarafından doğrudan değerlendirilmesidir. Bu sebeple, davanızı açtığınız yer Barosundan tarafınıza ÜCRETSİZ avukatlık hizmeti verilmesini isteyiniz. Yoksul olduğunuzu Baronun istediği belgelerle kanıtlarsanız, tarafınıza avukat atanacaktır.

Saygıyla,