|
|
|
|
|
|
Değerli meslektaşlarım; müvekkilimin komşusu olan bir çocukla gündüz vakti sokakta karşılaşıp yan yana 1-2 dakika yürümesini gören bir komşu tanık, "çocuğa ne yapıyorsun" diye bağırıyor. "Biz komşuyuz" diye cevaplıyorlar.Müvekkilim oradan ayrılıyor. Komşu bağırıp çağırıyor karakola gidiyor. Bu sefer çocukta "komşumuz beni sıkıştırdı" diye ifade veriyor. Çocuğun ailesi hürriyeti tahditten şikayetçi oluyor. Komşu tanık, "toplam 1-2 dakika yürüdüler, Çocuğun elbisesinden tutmuştu" diyor. SAVCI TCK 109/2 gereği CEBREN hürriyeti tahditten dava açtı. Savcı, "sanık mağdurun elbisesinden tuttuğu için cebren hürriyeti tahdit işlenmiştir" demektedir. Merak ettiğim; açık havada, sokak ortasında, gündüz vakti hürriyeti tahdit olur mu? sürüklemeden, darp etmeden cebir unsurunun varlığı kabul edilir mi? Elbiseden tutmak cebir midir? toplam 1-2 dakika sürede hürriyeti tahditten ceza verilir mi? Bu eylem cebren hürriyeti tahditse, suçun basit hali nasıl işlenir? Nasıl bir
savunma yapılabilir?Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. iyi çalışmalar
|
|
 |
|
 |
|
Sayın ATARAS:
Açık havada ve gündüz saatlerinde, üstelik kalabalık bir ortamda hiç temas olmaksızın dahi hürriyeti tahdit suçu oluşabilir. Örnek vermek gerekirse; hiç dokunmadan "elimde/belimde silah var vs..." gibi bir tehditle ya da "benimle gelmezsen buradaki insanları bile hiçe sayıp sana şu eylemi yaparım" tarzında bir yaklaşımla bu suç işlenebilir.
Ancak somut durumda yargılama sırasında görgü tanıklarının ve emniyete başvuran şahsın ifadeleri, çapraz sorgu mekanizması devreye sokularak titizlikle ele alınmalı ve çocuğun gerçek anlamda hürriyetinin tahdit edilip edilmediğinin ortaya çıkarılması için çaba gösterilmelidir.
Cumhuriyet savcısının TCK 109/II'ye göre dava açtığından bahsetmişsiniz. İlgili fıkrada "cebir, tehdit veya hile" kavramları geçmektedir. Bu yöntemlerden hangisi ya da hangilerinin kullanıldığından dem vurularak bir suç isnadının yapıldığının da irdelenmesinin gerektiği kanaatindeyim.
Saygılarımla..