Mesajı Okuyun
Old 16-05-2007, 14:18   #8
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.mehri'nin, avukatlıkta kadın -erkek ayrımının yöreye göre yapıldığı saptamasına katılıyorum. Bu durumun, mesleğin kendisi ile değil, kültürel yapı ile ilgili olduğunu düşünüyorum.

Avukatlıkta (büyük şehirlerde) ayrımın daha az hissedilmesinin sebebini, kadın avukat nüfusunun çoklukla kırsalda değil, buralarda toplanması ve insanların giderek kadın avukat görmeye "alışması" olarak yorumluyorum. Nicelik, alışkanlığın yayılımını etkileyen en önemli unsur. Bir başka konu da, kadınların avukatlık mesleğinde oldukça uzun süredir yer alıyor olmaları, bu yeni bir durum değil.

Kadınların daha iyi empati kurdukları, daha titiz oldukları, daha pratik düşündükleri görüşüne katılmıyorum. Pratik olmak cinsiyetle veya taşıdığınız bir hormonla ilgili değildir. Yemek yaparken pratik olmakla dilekçe hazırlarken pratik olmak arasındaki tek bağ, ikisinde de pratik olmanın konuya hakimiyet gerektirmesi ve sık tekrarlamadan ötürü serilik kazanılmış olmasıdır. bunun dışında bu eylemler biribiriyle bağıntısızdır. Bunun gibi, eviniz bal dök yala titizliğinde olabilir, ancak, dilekçenizin yazılış biçimi ve eklerinizin düzenlenişi ile bu titizlik arasında pek de bir ilişki olmaz. Empati konusuna gelince, kadınlarda fazlasıyla olduğu düşünülen empati, bizim meslekte dozu biraz dahi kaçırılınca bayağı sevimsiz hale gelir.

Eğer bu nitelikler kadınlarda daha fazla ise ( ki , buna katılmadığımı tekrar etmeliyim.) kadın olmak, bu meslekte dezavantaj dahi olabilir.