Mesajı Okuyun
Old 04-07-2008, 20:35   #8
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Feministlerden ‘hayasızca’ protesto

Feministler ve kadın örgütleri ‘Galata Köprüsü’nde uygunsuz giysiyle balık tutarak çevreyi rahatsız ettiği’ iddiasıyla yargılanan ve 5 ay hapis cezasına çarptırılan Gülcan Köse’ye verilen kararı Galata Köprüsü’ne giderek proteste edecek.

http://www.ntvmsnbc.com/news/452184.asp#storyContinues

Basın Açıklaması

BASINA VE KAMUOYUNA


-Kadinlar ne giyeceklerine kendileri karar verebilir mi?

-Kadinlar Galata Koprusu’nde istedikleri gibi gezebilir mi?

-Kadinlarin hareket ozgurlugu var midir?

Biz kadinlar bu sorularin cevabinin evet oldugunu biliyoruz. Oysa, ulkemizde her gun yeni bir sey ogreniyoruz. Son dersimizi Galata Koprusu’nde aldik. Ogrendik ki bir kadin, tek basina, tayti ve tshirtuyle balik tutuyorsa, “hayasizlik sucu”ndan 5 ay hapse mahkum edilebiliyormus . Cunku bu kadin koprudeki bazi erkeklere gore “genel ahlaki” rencide etmis.

Biz feministler ve kadin orgutleri bu karari protesto ediyoruz ve TCK’nin kadinlara karsi ayrimcilik yapan 225. maddesi “Hayasizca Hareketler”in derhal iptal edilmesini talep ediyoruz!

Yeni TCK amacini kisilerin hak ve ozgurluklerini korumak olarak tanimliyor. Oysa gecen hafta sahit oldugumuz gibi TCK’daki “hayasizca hareketler” maddesi biz kadinlarin hak ve ozgurluklerini ihlal ediyor. Turkiye’de kadin hareketi 2002-2004 yillari arasindaki mucadelesi ile kadinlarin bedenlerinin ve cinselliklerinin sadece kendilerine ait oldugu gerceginin yasalar tarafindan kabul edilmesini sagladi." Kabul edilmeyen taleplerimiz icin mucadelemiz devam ediyor.

2002 yilindan beri talep ettigimiz gibi TCK’dan “Hayasizca Hareketler” maddesi cikartilmalidir. Cunku, “genel ahlak kurallari,” “edep toreleri,” “hayasizca hareket” gibi kavramlar zamana ve topluma gore degiskenlik gosterir ve gorecelidir. Kimine gore kadinin omzunun, kime gore kadinin dizinin gorunmesi “hayasizlik” sayilabilir. Hukuk sisteminde bu kavramlarin yer almasi kadinlara karsi ayrimciligi ve esitsizligi mesrulastirmaktadi r. Tum ugraslarimiza ragmen bu madde yasadan cikartilmadi. Ve bugun, bir kadin Galata Koprusu’nde balik tuttugu icin hayasizca davrandigi gerekcesiyle bes ay hapis cezasina carptirildi. Mahkemenin ceza gerekcesi ve erkek egemen zihniyeti gundelik yasamda da kadinlari vurmaya devam ediyor. Tayt giydigi, “cilveli” saat sordugu icin kocalari tarafindan oldurulen kadinlarin katilleri, ayni mahkemelerde aklanip “haksiz tahrik” indirimi ile odullendiriliyor. Yilbasinda Taksim’de binlerce erkek tarafindan gerceklestirilen cinsel saldiri sucunun karsili gi 57 Lira oluyor!

Bizler, erkeklerin, ailenin ve devletin bedenlerimiz uzerindeki denetimine karsi cikiyoruz. Nerede ne giyecegimizin yargi kararlariyla belirlenmesine, kiyafetlerimiz uzerindeki sozlu ve yazili her turlu kural ve denetime itirazimiz var. Bugun bedenlerimizin denetim altinda tutulmasini saglayan, kadina yonelik suclar hala mesru. Bu mesruiyet yuzunden hala siddet goruyoruz. Kadinlarin bedenleri uzerinde erkek egemen sistemin denetimi ve toplumdaki genel muhafazarkarlas ma “genel ahlak” adi altinda mesrulastirilip yasalastiriliyor.

Biz kadinlar uzun mucadelemiz sonunda degisen yasal duzenlemelere ragmen, kazanimlarimizin yok sayilmasina izin vermeyecegiz! “Genel ahlak” bahanesiyle en temel insan haklarimizin ihlal edilmesine ve bedenlerimizin erkek egemen sistemin denetimine birakilmasina izin vermeyecegiz!

Bedenimiz Bizimdir!

Bedenimiz Bizimdir! Insiyatifi