Mesajı Okuyun
Old 27-01-2004, 16:26   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın Bir Dost,

"Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece, borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise , alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir."13 HD, E.1998/8981K. 1998/9346. -LİKİT

"alacağın tayininin alınacak uzman bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemenin takdirinde bulunduğu hallerde.. ..."-LİKİT DEĞİL

"Takip konusu yapılan istem tazminat olup, bu tazminatın miktarı yargılama sonunda belirleneceğine göre...-LİKİT DEĞİL

Alıntı:
"davacı işçi ilk kısmi dava sonunda verilen kararın onanarak kesinleşmesinden önce icra takibi yoluna başvurmuş olup, alacak likit değildir." 9 HD, E. 1998/2392
K. 1998/6203 T. 31.03.1998


Alıntı:
Davacı açmış olduğu kıdem tazminatı, ihbartazminatı isteğini içeren ilk kısmi davanın yargılanması sırasında mütalasına başvurulan bilirkişi raporunda gerçekleşen kıdem ve ihbar
tazminatı miktarları belirlenmiştir. Mahkemece istekle bağlı kalınarakverilen karar dairemizce onanarak kesinleşmiş bunun üzerine davacı ilk davada da saklı tuttuğu alacakları için ilamsız icra yoluna başvurmuştur.Bu aşamalardan sonra kıdem ve ihbar tazminat miktarlarının artık likit olduğunun kabulü gerekir 9 HD, E. 1998/2969
K. 1998/1338 T. 11.02.1998


Sayın Bir Dost, Yargıtay'ın alacağın likit olup olmaması konusunda istikrara kavuşmuş bir yargısı olmamakla birlikte yukarıda notunu düştüğüm kararlardan benim çıkardığım sonuca göre:
- Likit olma vasfı için belge şart değildir
- Fatura, sözleşme vb. belge var ise Yargıtay likitliğe hükmetmektedir
- Tazminat alacağı yargılamayı gerektirdiğinden likit değildir
- Kesinleşmemiş hükümlerde likitlik vasfı doğmamıştır.

Sizin belirttiğiniz olayda da , yukarıdaki kararlar çerçevesinde- hüküm kesinleşmediği için icra inkar tazminatına hükmedilmemek gerekir diye düşünüyorum