Mesajı Okuyun
Old 07-02-2008, 15:28   #12
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Fiili Ödeme Günündeki meblağ mı? İlamda gösterilen meblağ mı?

Öncelikle dava tarihi nedeni ile açılmış olan bir davada hükmedilen altın miktarının dava tarihindeki bedeli esas alınacağından arada geçen zamanın alacaklı aleyhine sonuç doğurmasının hakkaniyete aykırı olacağı düşüncesi ile bir yorumda bulunmuş olduğumu belirtmeliyim.

Beni sıkıştırarak çalışmama neden olduğunuz için öncelikle teşekkür ediyorum.

Şimdi gelelim yasal dayanaklara:

19.2.1947 T., 1947/7 K. sayılı YİBK.
"Konusu altın olan borçların ödenmesinde -mislin piyasadan saplanması araştırıp bulunması olanaklı bulundukça- mislen işlem yapılması, aksi takdirde BK. 83.TK 566,643. maddeleri gereğince ödeme günündeki ve ödeme günü bulunmayanlarda yasa uyarınca ivedi olduğu gündeki sürüm değerin temel tutulması gerekir." Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kararları, Yargıtay Yayınları, 1980, Hukuk C:3, Sh. 629.

Önceki yazımda da belirttiğim üzere ... gr altının iadesine denildiğine göre öncelikle altının alınarak verilmesi gerekmektedir. Bu gereklilik benim açıkladığım bakış açısı ile uyum göstermektedir. Bu çerçevede altınların elden çıkmış olduğu bir savunma olarak ileri sürülemez. Yani İİK 24 deki İlamda belirtilen miktar ya da icra memurunca takip tarihindeki miktarın tespiti ile bunun ödetilmesine ilişkin hükümler burada uygulanamayacaktır.

Tazminata ilişkin düşünceme gelince;
Bilindiği üzere bilezikler altın değerlerinin yanında işçilik değerlerini de içermektedir. Bu nedenle bileziğin gerçek değeri salt altın olarak gram değerinden farklıdır. Bu fark bir zarar oluşturmaktadır. Öte yandan Aynen iade sözkonusu olsa bile altınlar geçen zaman içinde sürtünme nedeni ile gramaj yitirmektedir. Bu nedenle çeyrek altınların da fiyatları tarihlerine göre belirlenmektedir. Bu da bir zarar kalemi oluşturur düşüncesindeyim.

Çokmu ince eleyip sık dokudum?

Saygılar