Mesajı Okuyun
Old 07-05-2008, 14:19   #2
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/2936
Karar: 2004/5204
Karar Tarihi: 29.06.2004

ÖZET: Bir dava nedeniyle birden ziyade tanık listesi verilemeyeceği gibi liste dışından tanık dinlenilmesi mümkün değildir. İkinci tanık listesi verme yasağı kamu düzeniyle ilgilidir.

(1086 S. K. m. 274)

Dava: B.Ç. ve müşterekleri ile F.Ç. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kars 1. Asliye Hukuk Hakimliği'nden verilen 24.09.2003 gün ve 427/279 sayılı hükmün duruşma yapılma suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.06.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflar ve vekilleri gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, dava konusu 476 ada 88 parselin, ortak kök miras bırakan N.Ç'nin ölümü ile tüm mirasçılarına kaldığını, taksim yapılmadığını, vekil edenlerinin de miras payının bulunmasına rağmen tamamının davalılar adına tescil edildiğini, kamulaştırma aşamasında bulunan taşınmazın kamulaştırma işleminin tamamlanmaması durumunda payları oranında tapu kaydının iptali ile tesciline, kamulaştırma işleminin tamamlanması durumunda ise davalılara ödenen kamulaştırma bedelinden paylarına düşen miktarın davalılardan alınarak vekil edenlerine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, taşınmazın ortak kök miras bırakan ile ilgisinin olmadığını, vekil edenlerinin yakın miras bırakan babaları Ş.Ç'den kaldığını, hükmen adlarına tapuya tescil edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davacılardan G.Ç'nin isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacıların açtıkları davanın ise kısmen kabulü ile miras payı oranında kamulaştırma bedelinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, sair isteklerin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümü davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu 476 ada 88 parsel, 20.11.1973 tarihindeki kadastroda, hali yerlerden iken Ş.Ç. tarafından açılarak tarla haline getirilmiş ise de zilyetlik süresi bilinmediğinden Hazine adına tespitinin gerektiği, ancak Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1974/502 E. sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek malik sütunu boş bırakılmıştır. Söz konusu dava dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine 13.09.1995 tarihinde tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Sonradan temyize konu dosyanın davalılarının miras ve eklemeli zilyetliğe dayanarak, Hazine aleyhine Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtıkları dava sonunda verilen 11.09.1997 tarih ve 1986/81 E. 1997/148 K. sayılı kesinleşen hüküm ile davalılar adına tapuya tescil edilen taşınmaz, kamulaştırma nedeniyle aynı ada 479 ve 480 parsellere ayrılmış ve D.S.İ. Genel Müdürlüğü adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar taşınmazın kök miras bırakan N.Ç'den kaldığını iddia etmişler, davalılar yakın miras bırakanları Ş.Ç'den kaldığını savunmuşlardır.

Uyulan bozma ilamında, iddia ve savunma çerçevesinde taşınmaz başında yapılacak keşifte taraf tanıklarının dinlenilmesi istenildiği halde gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece davacılar tarafından DAVA DİLEKÇESİ İLE BİLDİRİLEN İLK LİSTEDEKİ TANIKLAR dışında, başka tanıklar dinlenerek bunların sözlerine dayanılarak hüküm kurulmuştur. HUMK'nun 274. maddesi hükmüne göre, bir dava nedeniyle birden ziyade tanık listesi verilemeyeceği gibi liste dışından tanık dinlenilmesi mümkün değildir. İkinci tanık listesi verme yasağı kamu düzeniyle ilgilidir. Yargıtay HGK'nun 15.05.1963 tarih, 5/11-16 sayılı kararında belirtildiği gibi, bu yasak yargılamanın sürüncemede bırakılmasını önlemek ve mahkemenin işini azaltmak amacıyla konulmuştur. Mahkemece yargılamanın yönetimi ile ilgili bulunan bu emredici kural göz önünde tutulmaksızın ikinci liste ile bildirilen tanıklar dinlenerek bunların sözlerine göre hüküm kurulmuş olması kanuna aykırıdır.

Sonuç: Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA ve 735.000.000.- Lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 29.06.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.