Mesajı Okuyun
Old 04-05-2010, 18:01   #1
Ferice

 
Varsayılan Hastanelerde Öleceği Bilinen Hastalarla İlgili Süreç

Merhaba,
Yaklaşık 1 ay önce annemi tedavi gördüğü bir üniversite hastanesinde "zatürre" nedeniyle kaybettim. Lenf kanserini yenen annem, zatürre nedeniyle önce serviste, sonra da yoğun bakım ünitesinde 3 gün kaldıktan sonra vefat etti. Yoğun bakım ünitesinde ilk gün uyanık olan ve oksijen maskesiyle destek verilen annemin, gerekli görülmesi halinde uyutularak tüpe bağlanacağı, ama bu işlemden önce bize haber verileceği belirtildi. Uyutulmadan önceki sabah ziyaret saatinde ailenden birinin yanına girilmesine izin verilen annem, akşam vardiyasına gelen doktorun kararıyla gidişatın kötü olması sebebiyle bize haber verilmeden uyutuldu. Burada önemli olan nokta, kanser hastası olup tüpe gerek duyulacak kadar kötüye giden bir zatürre hastasının % 20 oranında uyanma ihtimalinin olduğunun doktorlar tarafından bilindiğinin bir sonraki gün hastanenin doçent ünvanlı yoğun bakım doktorları tarafından bize bizzat bildirilmesidir. Acil bir durum halinde gerekenin yapılmasını en yakınları olarak elbette ki bizler isteriz.Fakat işlemin illa “o an” gerekli olmadığını asistan doktorun “hastayı makinaya bağladım, bağlamasaydım yarım saat bir saat içinde kendiliğinden biterdi” ifadesinden anlamış bulunmaktayız. Bu durumda % 20 uyanma ihtimali olan bir hastaya, uyutulmadan önce sadece 1 dakikalığına da olsa ailesinden 1 kişinin gösterilmesini istememiz şikayet sebebi olabilir mi? İdam cezasından önce bile mahkumların son isteklerinin gerçekleştirildiği bir dünyada,vardiyayı aldığı doktorun verilerine göre gidişatın kötü olduğunu gören, uyanmama ihtimalini bilen ve uyuttuktan sonra bunu bize vurgulayan, buna rağmen hastaya ailesinden birini göstermeyi düşünmeyen bu doktor adayını şikayet etmek istiyorum.
Asistan doktorun başta şahsıma olmak üzere ailemize yaklaşım şekli de belki de ilk paragrafta yazmam gereken kısım. Sorumluluğu üzerinden atmak istercesine gerçekleri ifade ederkenki kızgın üslubu, sinirli beden dili (göğsünü şişirerek, kaşını kaldırarak, burun deliklerini aça aça nefes alışverişlerini hissettirerek konuşması), yükselen ses tonu, hastadan bahsederken kullandığı seçtiği kelimeler ve bizim onun ağzından çıkan acı gerçeklere odaklanmamız sebebiyle kendisine karşı tepkisizliğimiz, yaşadığımız şoktan sonra birbir aklımızdan geçti. Hasta ve hasta yakınlarının duygusal dünyasıyla ilgili empati, vicdani sorumluluğa uygun bir iletişim şekli vs..değil beklediğim. Bunları özel hastaneler dışında “hak” olarak maalesef henüz tanımlayamıyoruz. Hak olarak gördüğüm ve istediğim tek şey, sadece “insan” olduğum için “insani” bir muamele görmek. Sadece ismini bildiğim fakat soyismine bir türlü ulaşamadığım bu asistan doktoru nereye şikayet edebilirim? Kayıbımdan sonra, böyle bir şikayetle kendi adıma kazanacağım bir şey olamayacağının bilinciyle amacım bizden sonrakilere bu şekilde yaklaşımda bulunulmasının önüne geçmek. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Saygılarımla