Mesajı Okuyun
Old 06-03-2011, 12:49   #5
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

5.Akıl Hastalığı

Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.(TMK m.165)

Akıl hastalığına dayanan boşanma nedeninin varlığı durumunda bazı özel boşanma nedenlerinde olduğu gibi akıl hastası olan davacıya kusur yüklenmesi mümkün olmaması nedeniyle genel boşanma nedenine de dayanılarak boşanma davası açılamaz. Yani akıl hastalığı gerekçesi ile genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanarak boşanma davası açılamaz.[1]


Akıl hastalığına dayalı olarak boşanma kararı verilebilmesi için;

a. Eşlerden birisinin akıl hastası olması,
b.Hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi,
c. Eşlerden birinin akıl hastası olması ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirmiş olması, şartlarının gerçekleşmiş olması gereklidir.

Akıl hastalığı nedenine dayalı olarak boşanma davası açılması üzerine mahkemece hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit ettirilmesi gerekir. Böyle bir rapor üzerine davalıya vesayet makamınca (sulh hukuk mahkemesi) vasi tayin ettirilerek boşanma davasında davalıyı temsili sağlanmalıdır.[2]

Akıl hastası eş, hareketlerinin iradi olmaması ve bu nedenle kendisine kusur yüklenmesinin mümkün olmamasından dolayı boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edilemez.[3] Ayrıca akıl hastası eş aleyhine TMK’nin 166.maddesinde düzenlenmiş bulunan evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanarak boşanma davası açılamaz.[4]

İÇTİHATLAR

“Taraflar arasındaki “boşanma, nafaka, maddi ve manevi tazminat“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zeytinburnu 2.Aile Mahkemesince ana davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 23.12.2005 gün ve 2005/20 E. 2005/454 sayılı kararın incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 20.11.2006 gün ve 2006/8400 E, 2006/15960 K. sayılı ilamı ile, (...1-Davalı-davacı kadının akıl hastalığına dayalı boşanma davası bulunmamaktadır. Davacı-davalı kocanın akıl hastası olduğu ve kendisine vasi tayin edildiği sabittir. Akıl hastası olan davacıya kusur yüklenmesi mümkün olmamasına göre davalı-davacı kadının şiddetli geçimsizlik nedeniyle açmış olduğu davanın reddi gerekirken, davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakası takdiri için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmamasına göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3-Hareketleri iradi olmayan kocaya kusur yüklenemeyeceğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2 madde koşulları oluşmamıştır. Davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı-Karşı davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.”(YHGK, 20.2.2008 T, 2008/2-131- 152)

__________ ³³__________

“Davacı koca akıl hastasıdır. Kocadan kaynaklanan davranışların iradi olduğu kabul edilemeyeceği gibi, kocaya kusur izafe edilmesi de mümkün değildir. Bu yön gözetilmeden davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırıdır.”(2.HD, 20.01.2009 T, 2008/19611-2009/354)


__________ ³³__________

“4722 sayılı Kanununun 1. maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir. Akıl hastalığına dayanan (TKM. md. 133) bir dava yoktur. Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması (T.K.M. md. 134/1.) hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Toplanan delillerden davalı kocanın akıl hastası olduğu, vesayet altına alındığı ve davranışlarının iradi olmadığı sabittir. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”(2.HD, 20.01.2009 T, 2008/19193- 2009/309)



__________ ³³__________

“Davacı; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak açtığı boşanma davasını, 19.10.2005 tarihli dilekçe ile ıslah etmiş ve boşanma talebini Türk Medeni Kanununun 165.nci maddesinde yeralan “akıl hastalığı” sebebine dayandırmıştır. Davanın ıslah edilmiş şekliyle akıl hastalığı sebebine dayandığı gözetilmeksizin tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; Akdeniz Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı tarafından verilen 14.11.2006 tarihli rapor yeterli ve kanaat verici nitelikte bulunmadığından davalının akıl hastası olup olmadığı ve vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği hususunda resmi sağlık kurulu raporu almak ve vesayet altına alınması gerekiyorsa, vasi atanması için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunmak (HUMK. m. 42) sonucuna kadar yargılamayı bekletmek ve toplanan deliller Türk Medeni Kanununun 165.nci maddesi çerçevesinde değerlendirilerek, ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar vermekten ibarettir. Açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.”(2.HD,09.07.2008 T, 2007/11390-2008/10197)


__________ ³³__________

“Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. (TMK.md. 165) Mahkemece bu konuda rapor alınmadığı gibi, mahkemenin kararında belirttiği İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesini 1.12.2006 tarihli yazısı, davalının hastanede tedavi gördüğü 13.09.2004-12.10.2004 dönemine ait verilere dayanmaktadır. Bu yazı hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece yapılacak iş davalıda bulunan akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirecek nitelikte olup olmadığı ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığını resmi sağlık kurulu raporuyla tesbit etmek, delilleri hep birlikte değerlendirip sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.”(2.HD, 31.03.2008 T, 2007/6730-2008/4453)


__________ ³³__________

“1-Akıl hastalığı hukuki nedenine dayalı olarak Türk Medeni Kanununun 165. maddesi gereğince açılan boşanma davası, yargılama sırasında ıslah edilmiş, mahkemece taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmaya hükmedilmiştir. Davalı kısıtlı olup kendisine vasi atanmıştır. Davalının davranışlarının iradi olduğundan dolayısıyla kusurlu olduğundan söz edilemez. Islah sonucu Türk Medeni Kanununun 166. maddesine dayalı boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki boşanma hususu temyiz edilmediğinden yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz nedenlerine hasren yapılan incelemeye gelince;
A)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir.
B)Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
C)Davalı kadının ev hanımı oldu bir gelirinin bulunmadığı tarafların her ikisinin de kısıtlı olup tarafların boşanmada kusurunun bulunmadığı Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının davalı kadın yararına oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.”(2.HD, 14.07.2008 T, 2007/11029-2008/10473)

__________ ³³__________

“1-Davalı vesayet altına alınmış ve kendisine İsmail Hakkı Bozkurt vasi olarak atanmıştır. Vasi tarafından Av. Mustafa Mavili'ye verilmiş bir vekaletname bulunmadığından Av. Mustafa Mavili tarafından verilen temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına,
2-Vasi tarafından verilen kusur ve tazminatlara yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesine gelince;
A-Davacı (kadın) tarafından hayata kast ve pek fena muamele, akıl hastalığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayalı olarak boşanma talep edilmiş, mahkemece diğer yönlerden araştırma yapılmadan evlilik birliğinin temelinden sarsıldığından bahisle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yargılama sırasında davalının (koca) "psikotik bozukluk" nedeniyle kısıtlandığı, kendisine vasi atandığı ve davaya vasinin katılımı ile devam edildiği anlaşılmaktadır. Davalının davranışlarının iradi olmadığı anlaşılmakla kusurlu olduğundan söz edilemez. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince kocanın kusuru nedeniyle boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki boşanma hususu temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış ve yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Davalı (koca) akıl hastalığı nedeniyle (TMK.405) kısıtlanmış ve kendisine vasi atanmıştır. Eylemleri iradi olmadığı gibi kusurundan da söz edilemez. Davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddelerine dayalı maddi ve manevi tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.”(2.HD, 12.05.2008 T 2008/5689-6909)


__________ ³³__________

“Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. (TMK.md. 165) Mahkemece bu konuda rapor alınmadığı gibi, mahkemenin kararında belirttiği İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesini 1.12.2006 tarihli yazısı, davalının hastanede tedavi gördüğü 13.09.2004-12.10.2004 dönemine ait verilere dayanmaktadır. Bu yazı hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece yapılacak iş davalıda bulunan akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirecek nitelikte olup olmadığı ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığını resmi sağlık kurulu raporuyla tesbit etmek, delilleri hep birlikte değerlendirip sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.”(2.HD, 31.03.2008 T, 2007/6730-2008/4453)


__________ ³³__________

“Davalı koca Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış ve kendisine vasi tayin edilmiştir. Davalı akıl hastasıdır. Akıl hastalığına dayalı bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Eylemleri iradi olmadığından şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davasının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”(2.HD, 27.03.2008 T, 2007/6604-2008/4204)


__________ ³³__________

“Davacı 5.7.2005 tarihli dilekçe ile davasının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olduğunu belirterek davasını hasretmiş 24.11.2006 tarihli celsede ise hem akıl hastalığı hem de şiddetli geçimsizlik nedenlerine dayandıklarını açıklamıştır. Davacının, davanın hukuki nedenlerine yeni nedenler eklemesi ıslah yolu ile de mümkün değildir. Mahkemece davalı kadın akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanıp kendisine vasi tayin edildiğine göre, davacı kocanın şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davasında kadının hareketleri iradi olmadığından kusurlu kabul edilemez. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”(2.HD, 12.03.2008 T, 2007/5312-2008/3245)


__________ ³³__________

“1-Dava, Türk Medeni Kanununun 165.nci maddesine dayanan akıl hastalığı sebebiyle boşanma isteğine ilişkindir. Davalı, 4.11.2003 tarihli rapora dayanılarak orta derece mental reterdasyon tanısı ile vesayet altına alınmıştır. Davalıda mevcut olduğu belirlenen hastalığın, ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirip getirmediği ve hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmeden eksik inceleme ile boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de, bu yön temyizi edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;
a)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b)Boşanma kararı akıl hastalığı sebebine dayanmaktadır. Bu durumda davalının davranışlarının iradi olduğu kabul edilemez. Ancak iradi davranışlar manevi tazminata mesnet olabilir. O halde davacını manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”(2.HD, 19.11.2007 T, 2007/2435-16020)

__________ ³³__________

“Davacı kadının akıl hastalığı sebebine (TMK. mad. 165) dayanarak boşanma isteminde bulunmuştur. Davalının akıl hastası olup olmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi, akıl hastası olduğunun anlaşılması durumunda davalıya vasi atanması konusunda vesayet makamına bildirimde bulunulması vesayet makamı tarafından atanacak olan vasiye davanın yöneltilmesi, tarafların kanıtlarının toplanması ile sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile taraf teşkili oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”(2.HD, 07.06.2007 T, 2006/20487-2007/9650)


__________ ³³__________

“Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davalı kadına vasi tayin edildiği ve davanın da vasi tarafından takip edildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre davanın hukuki dayanağı Türk Medeni Kanununun 165. maddesine dayalı akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası olup resmi sağlık kurulu raporu da alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken şiddetli geçimsizlik sebebiyle ( TMK. md. 166 ) boşanmaya karar verilmesi doğru görülmemiştir.”(2.HD, 30.03.2005 T, 2005/3217-5084)



__________ ³³__________

“Davalının "temporal tipte epilepsi ( sara )" hastası olduğu anlaşılmaktadır. Eşlerden birinde bu hastalığın varlığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir. Davalının hastalığının tedavisinden kaçındığına dair bir delil olmadığı gibi, alınan raporda ruhsal bakımdan evliliği, yürütebilecek yeterliğe sahip olduğu da belirlenmiştir. Davalının sara hastası olması dışında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve müşterek hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte başkaca somut bir hadisenin varlığı ortaya konulmamıştır. O halde, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi doğru görülmemiştir.”(2.HD, 15.06.2004 T, 2004/4941-7899)