Mesajı Okuyun
Old 02-08-2016, 11:38   #4
metinnarin

 
Varsayılan

Konunun ulusal ve ulusal üstü yargı mekanizmalarına taşınması açısından ilgili başvuru yollarının tüketilmesi gerekmektedir. Bu görüşe katılıyorum. Basında çıkan haberlere ve yorumlara bakıldığında bu konuda bilgi kirliliği olduğu görülüyor.

Ben haciz avukatıyım. Fazlaca anlamıyorum.Ancak kamu organlarının keyfi müdahalelerine karşı neler yapılabilineceğine ilişkin bir öngörünün öncelikle teorik düzeyde oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.

Bu açıdan somutlar isek; (AYM ve İHAM Başvurularu açısından)

Çıkarılan KHK'ların hukuki karşılığı nedir? İHAS'ın 15. maddesi kapsamında Avrupa Konseyine bildirilen yükümlülük azaltılması veya sözleşmeye aykırı tedbir alma bildiriminin kapsamı nedir? Böyle bildirim hangi alanda ve ne şekilde sınırlamalara olanak tanımaktadır? Kamu gücü işlemlerine karşı başvuru yolları var mıdır? ne şekilde işlemektedir? vs araştırmak gerekir.

Yukarıdaki sorulara verilecek cevaplar belirlendikten sonra her bir konu açısından izlenecek iç hukuk yollarının neler olduğu, bunların uygulamada etkili ve sonuç alıcı olup olmadığının belirlenmesi, bu yolların hak kaybına uğranılmaması için izlenmesi, bazı durumlarda ise objektif anlamda ( kişiye göre değişecek şekilde değil ) tüketilmesi gerekene yolun bulunmadığı sonucuna varılması mümkün ise bu aşamadan itibaren bireysel başvuru yoluna gidilebilmesi gündeme gelebilir.Bu nedenle yasa hükmünde bir düzenlemeyle (KHK ile) yargı yolunun daha baştan bazı alanlar için işlevsiz olup olmadığının tespitinin yapılması gerekebilir.Bu konuda bireysel başvuru yapılacak organların '' başvuru yollarının hangi aşamadan sonra tüketildiğini kabul etiiğine ilişkin kararları bulunup incelenebilir.Hem ilkesel tespitler hem de her bir somut olay üzerinden verilmiş kararlar derlenebilir vs vs

Kısacası bir yerden başlamak gerektiği açık olmakla birlikte karanlıkta el yordamıyla bir şeyleri bulmak yerine önceden hangi eşyanın nerede olduğunu bilmenin büyük faydası olacaktır