Mesajı Okuyun
Old 08-01-2019, 14:05   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Kambiyo takiplerinde, zamanaşımını kesen sebepler

TTK’nun 662.maddesinde zamanaşımını kesen sebepler, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır.
Ticari işlemlerin itimat, itibar ve sürat gibi özellikleri nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nda daha kısa süreli zamanaşımı süreleri belirlenmiş olup, Borçlar Kanunu’ndaki zamanaşımı süreleri burada uygulanmaz. Anılan maddede, dava açılması ile kastedilen, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde, usulüne uygun bir davanın açılmış bulunmasıdır.
Örneğin senet borçlusunun açtığı senet iptal davası zamanaşımını kesmez. ( TTK.669 vd.md. ). Keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davaları da zamanaşımını kesici nitelikte değildir. Zira açılmış bulunan davanın, HUMK’nun 237.maddesindeki kesin hükme konu teşkil edecek biçimde nizalı kazaya konu edilmesi gerekir. ( 12.HD.07/04/1983-1439 K.-2701 E. ).

Kanundaki dava tabirinden maksat sadece eda davalarıdır.Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmektedir.İcra mahkemesinde imzaya itiraz, istihkak, izale-i şuyu, kıymet takdirine itiraz, tasarrufun iptali vb. nitelikte davalar bu dava kavramı içine girmez. İİK 170/1. maddesine göre borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan imzaya itiraz ve mahkemece verilen kararın temyizi, satıştan başka icra muamelelerini durdurmadığı gibi tek başına da zamanaşımını kesmez. Ancak icra mahkemesince takibin tedbiren durdurulmasına dair bir karar verilmişse zamanaşımı bu süre içerisinde işlemez.



T.C.Yargıtay12. Hukuk DairesiEsas No:2015/21475Karar No:2015/32216K. Tarihi:21.12.2015

ÖZET : Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin 04.12.2008 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra 08.01.2009 ve 30.01.2009 tarihlerinde alacaklı tarafından haciz talebinde bulunulduğu, 03.07.2009 tarihinde İİK'nun 121. maddesi uyarınca hisse satışının ne şekilde yapılacağına ilişkin karar verilmek üzere talepte bulunulduğu, icra mahkemesi tarafından 10.07.2009 tarihinde ortaklığın giderilmesi davası açılması için yetki verildiği, bu tarihten itibaren 24.01.2014 tarihindeki yenileme talebine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı ve bonoya ilişkin 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır....
Yukarıda belirtilen nedenlerle ortaklığın giderilmesi davası zamanaşımını kesmeyip dava süresince zamanaşımı süresi işlemeye devam ettiğinden ve bonoya ilişkin 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, mahkemece istemin kabulü ile İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....