Mesajı Okuyun
Old 15-10-2007, 16:27   #7
Veysel

 
Varsayılan

Ben de, İlkokul öğretmeninden bahsedeyim size.
Köyümüzde ilkokul olmasına rağmen Malatya Fırat ilkokulunda öğrenime başlamıştım. Sadece okulun değil, aynı zamanda köy ortamından şehir ortamına geçişimin ilk günleriydi o günler. Çok iyi hatırlıyorum, sınıfa ilk girdiğim an korkmuş, kendimi yalnız ve kimsesiz hissetmiştim. Bir süre sonra baktım olacak gibi değil, sınıftan koşarak doğruca okul bahçesinde bekleyen babama … Hemen her defasında rahmetli babam beni tekrar sınıfa getirir, bir süre benimle aynı sırada oturur bir şeyleri bahane ederek tekrar dışarı çıkardı. O çıktıktan 3-5 dakika sonra ben tekrar var hızımla okul bahçesine, babama… Bu sefer öğretmenim arkamdan gelir, elimden tutar beni tekrar sınıfa alırdı. Babam dayanamaz o da arkamızdan gelir, sınıf kapısını hafif aralık bıraktırır, kapı kenarından beni izlerdi. Bu durum bir süre böyle devam etti. O öğretmenim bir gün dahi olsa ne bana ne de babama kızdı. Taa ki ben okul sırasında tek başıma oturmaya alışana kadar.
O öğretmenimin adı Hasan ERGENEKON ‘ du.

Benim için iki meslek vardır ki özel bir saygı ve sempati duyarım. Biri Öğretmenler , diğeri Hekimlerdir.

İlk öğretmenim Hasan ERGENEKON’ u buradan saygı ve rahmetle anıyorum.