Mesajı Okuyun
Old 16-03-2007, 22:50   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
1. borç gereği gibi ifa edilir.(asli ve yan bütün edimleri kapsar)

2. Borç geç ifa edilir(Temerrüt)

Sonuç olarak tali edimler de Borçlar kanununa göre bir "borç" tur.

O halde BK.101'e göre, vadesi gelmiş bir "borç" ödenmezse ihtar ile temerrüt oluşursa ve bu maddede "borç" kavramı bakımından bir ayrım yapılmamışsa niçin BK.106' ya göre akdin feshi nedeni olmasın?

Alıntı:
Borç zamanında ifa edilmemişse bunun yaptırımı BK.m.101 vd. düzenlenmiştir.

BK.101' in neticesi Bk.106 da yer alan seçimlik hakları kullanmak değil midir? O halde neden Akdin feshi seçeneğinden mahrum kalınsın?

Şöyle düşünelim:

Varsayalım ki olaydaki gibi kira akdinde kabul edilen kiracının depozito teminat senedi verme yükümlülüğü (borcu) yerine getirilmedi ve YHGK kararı doğrultusunda akdin feshine de olanak tanınmadı. Uzun süreli ve sürekli borç ilişkisi içeren kira akdi boyunca bu teminatı sağlamak için ne yapmak gerekecektir? Dava açıldı diyelim ve yine varsayalım mahkeme "depozito teminatı olarak bono verilmesine" hükmetti. Bu kararı nasıl icra edeceğiz? Bütün bunları da geçelim akdi ilişki sürekli ise başka bir deyişle edimin bir kez ifası ile akit sona ermiyorsa sözleşmede taahhüt edilen yükümlülüğün yerine getirilmemesine rağmen diğer tarafı sözleşmeyle bağlı kalmaya mecbur kılmak adil olacak mıdır?

Saygılarımla...