Mesajı Okuyun
Old 16-03-2007, 18:04   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Çok güzel bir konu, doğrusu.

Kira akdinde tali edimler sayılabilecek edimlerle ( HGK’ya göre kira parası dışındaki edimler) ilgili BK m.256'ya da gidilebileceğini düşünüyorum.

“I - BORCA MUVAFIK SURETTE TEKAYYÜT
MADDE 256 - Müstecir mecuru kullanırken tam bir ihtimam dairesinde hareket ve apartman icarında bina dahilinde oturanlara karşı icabeden vazifeleri ifa ile mükelleftir.
Müstecir vukubulan ihtara rağmen bu mükellefiyete daimî surette muhalefet eder yahut açıktan açığa fena kullanarak mecura daimî bir zarar iras eylerse mucir tazminat ile birlikte icar akdinin hemen feshini talep edebilir.
Mecurda, icrası mucire ait tamirata lüzum hasıl olduğu yahut üçüncü bir şahsıs mecur üzerinde bir hak iddia ettiği takdirde; müstecir, keyfiyeti hemen mucire ihbar etmekle mükelleftir. Aksi takdirde zarardan mesul olur.”


Buradan, kiracının yolladığınız HGK’daki tali sayılan edimlerinin bu maddeye girmesi ve kira akdinin feshine yol açması çıkacaktır. ( Gerçi bu konudakı Yargıtay kararlarını aradığımda karşıma, sizin yolladığınız HGK çıktı ama...)


Bir edimin yan edimin sözleşmede yer almasının onu asli edim /borç haline getireceği saptamanıza katılamıyorum. Ancak, yan edim ihlalinin sözleşmenin feshi nedeni sayılacağı haller olacağı görüşündeyim. Yan edim ihlalinin, dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğu ve taraflardan biri açısından sözleşmeyi çekilmez hale getirdiği durumlar söz konusu ise, edimin asli-tali olması ayrımına çok da itibar edilmemesi gerekir. Bu da her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir.


Kısaca gerekçem sizinkinden farklı ve koşullu da olsa, yan edimin sözleşmenin feshine neden sayılabileceği haller olması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılar.