Mesajı Okuyun
Old 10-09-2007, 09:41   #1
mutlakadalet

 
Varsayılan İhalede Taraf Olup Olmamanın Ehliyete Etkisi

İETT Arazisi İhalesinin İptaliyle İlgili Olarak Açılan Dava, Ehliyet Yönünden Reddedildi
Sama Dubai’nin 1 milyar 156 milyon YTL bedelle kazandığı Levent’teki eski İETT arazisi ihalesinin iptali için İstanbul Büyükkent Şubesi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin İstanbul 7. İdare Mahkemesi’ne birlikte açtıkları dava reddedildi.

Firma, araziyle ilgili açılan davaları gerekçe göstererek belediyeye ihale bedelini ödememişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, dün açıklama yaparak eski İETT arazisi ihalesinin iptaliyle ilgili meslek odalarınca açılan iki davanın mahkemece reddedildiğini duyurdu. Açıklamada, "Meslek odalarının Şişli Mecidiyeköy 304 pafta, 1947 ada, 6, 7, 52 ve 78 sayılı parseller ile Kağıthane 247 DY 36 pafta, 8744 ada, 14 sayılı parsel sayılı taşınmazların arsa satışı yoluyla ihale edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne karşı açtıkları davada mahkeme, davacı meslek kuruluşlarının ehliyetlerinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine vararak 2577 sayılı Kanunun 15-1/b maddesi uyarınca davanın "ehliyet yönünden" reddine karar verdi" denildi. Mahkemenin ret gerekçesinde, "Davacı meslek kuruluşlarının bu davayı açmakla menfaatlerinin, dolayısıyla ehliyetlerinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır" denildi.


BELEDİYENİN AÇIKLAMASI YANILTICI:
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhcu, mahkemenin ihalenin iptaliyle ilgili açtıkları davanın reddedildiğini, arsanın imar planlarının iptali için açtıkları davanın devam ettiğini söyledi. Arsanın imar planlarının iptaliyle ilgili davada bilirkişi incelemesinin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Muhcu, "Mahkeme, ihalenin iptaliyle ilgili açtığımız davayı, odamız ihalede taraf olmadığı için reddetti. Bu içerik yönünden değil, usül yönünden bir karar. Bizim imar planlarının iptali için açtığımız diğer dava sürüyor. Belediyenin açıklaması, arsada inşa sürecinin önünün açıldığı gibi bir yanılsamaya sebep oluyor" dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/7237444.asp?m=1

Alıntı:
Yazan Prof.Dr. A. Şeref Gözübüyük, Yönetsel Yargı, 24.Bası 166, 167, 172

Genel olarak, yargı yerlerinde dava açabilmek için, bir hakkın ihlal edilmiş olması gerekir. Bu genel kural, iptal davası için aranmamaktadır. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, 2 nci maddesinde de belirtildiği gibi, “menfaatleri ihlal” edilenler yönetsel işlemin iptalini dava edebilirler. ...

Ülkemizde uygulanan sisteme göre, iptal davası açabilme olanağı, ne herkese ne de yalnız hakkı ihlal edilenlere tanınmıştır. Bu alanda ortalama bir yol tutularak, bir kimsenin iptal davası açabilmesi için, iptalini istediği karar ile bir ilişkisinin bulunması, yeterli sayılmıştır. ...

Danıştay’ın menfaat konusundaki davranışı, menfaat kavramını dar ya da geniş bir biçimde yorumlaması, iptal davasının uygulama alanını etkiler. Danıştay genellikle, menfaat konusunda oldukça geniş davranmaktadır. ...

İptal davası açabilmesi için aranan menfaatin, muhakkak maddi olması gerekmez. Bu menfaat, manevi de olabilir. Fransız Danıştayı, bu konuda oldukça hoşgörülü bir davranış içindedir. ...

Bizde de, “ciddi ve makul olmak şartiyle, manevi bir alaka ve menfaatin ihlal edilmiş olması” yeterli sayılmaktadır.

Yukarıda yer alan haberde de belirtildiği üzere davacı taraf, bahsi geçen ihalede taraf olmadığı için davalarının reddedildiğini belirtmiştir. Sizce bir ihalenin iptali istemiyle açılan davada, ihalenin tarafı olmak, iptal davasını açmanın önkoşulu olarak kabul edilmeli midir? Yoksa, menfaat şartının gerçekleşmesi kaydıyla ihalede taraf olmayanlar da dava açabilmeli midir?

Saygılarımla.