Mesajı Okuyun
Old 18-01-2007, 12:41   #1
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan CMK Gereğince Ödenecek Müdafii Ücreti ( Adalet Bakanlığı CMK Yönetmelik Taslağı)

ADALET BAKANLIĞI’NCA HAZIRLANAN CEZA MUHAKEMESİ KANUNU GEREĞİNCE MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREVLENDİRİLMELERİ İLE ÖDENECEK ÜCRETLERİN USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK TASLAĞI HAKKINDA



Bilindiği gibi 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5560 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:


Müdafi ve vekil ücreti
MADDE 13- (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır.

(2) Bu madde uyarınca yapılacak ödeme ve uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.


Bu maddenin 2. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi Ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Ödenecek Ücretlerin Usul Ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik taslağı ektedir.


Taslak incelendiğinde, bazı eksiklikler ve yasaya aykırılıklar görülmüş; ayrıca Baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile ödenecek ücretin de Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından birlikte belirleneceği dikkate alınarak, yönetmeliğin bu şekli ile yürürlüğe girmesinin sakıncalarına dikkat çekmek amacıyla bu yazı hazırlanmıştır.


1- MÜDAFİ VE VEKİL ÜCRETİ, AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ’NDE YAZILI ÜCRETLER OLMALIDIR:


C.M.K. gereğince görevlendirilen müdafi ve vekillere ödenecek ücret, C.M.U.K.nun yürürlükte olduğu dönemden bu yana Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen ücretlerden çok az tutarlarda olmak üzere ayrı bir tarifede belirlenmektedir. Şimdi 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5320 sayılı Kanunun 13 maddesinin birinci fıkrası (son tümce) uyarınca bu ücret yargılama giderlerinden sayılacağından, kanımızca artık Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen ücretlerden farklı olmamalıdır. Zira bu durumda aşağıdaki örneklerde belirtilen garip durumlar ortaya çıkacaktır.


Örnek A: Katılan vekili seçilmiş vekil olduğunda, mahkum olan sanığa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre vekalet ücreti yüklenecek; aynı katılan vekili C.M.K. uyarınca görevlendirilmiş bir avukat olduğunda ise ayrı tarifeye göre daha az vekalet ücretine hükmedilecektir.


Örnek B: Mahkum olan sanığın müdafii C.M.K. uyarınca görevlendirilmiş bir avukat, katılan vekili ise seçilmiş bir vekil olduğunda, aynı davada görev yapmış iki avukat için ayrı ayrı tutarlarda vekalet ücretine hükmedilecektir.


Örnek C: Katılan vekili C.M.K. uyarınca görevlendirilmiş bir avukat olduğunda farklı, aynı katılan vekili Adli Yardım çerçevesinde görevlendirilmiş bir avukat olduğunda ise ayrı vekalet ücretine hükmedilecektir.


Örnekler çoğaltılabilir. Sonuç olarak C.M.K. uyarınca görevlendirilen müdafi ya da vekile, yargılama giderlerinden sayılmak üzere ödenecek ücretin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen ücretlerden farklı olarak belirlenmesinin bir mantığı, bir açıklaması olmadığı gibi, örneklerden de anlaşılacağı üzere adaletsizlikler oluşturacaktır.


Bu nedenle C.M.K. uyarınca görevlendirilen müdafi ya da vekile, yargılama giderlerinden sayılmak üzere ödenecek ücretin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen ücretler olarak belirlenmesi gerekmektedir.


2- BAROLARIN GÖREVLENDİRME İŞİ İÇİN YAPACAĞI GİDERLER KARŞILANMALIDIR:

Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi Ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Ödenecek Ücretlerin Usul Ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik taslağının 5. maddesinde müdafi ve vekillerin görevlendirilmesinin Baro tarafından yapılacağı belirtilmektedir. Ancak Yönetmelik taslağında Baroların bu görevlendirme işi için yapacağı giderlerin ne şekilde karşılanacağı konusunda herhangi bir hüküm yoktur.


Bilindiği gibi Barolar, C.M.K. uyarınca müdafi ve vekil görevlendirilmesi için personel istihdam etmekte, büro donanımı (bilgisayar, yazıcı vb.), telefon, kırtasiye gibi giderler yapmaktadırlar. Bugüne dek bu giderler, T.B.B. tarafından gönderilen C.M.K. ödeneğinden karşılanmaktaydı. Ancak Barolar uzun süredir C.M.K. ödeneği gönderilmemesi nedeniyle bu yönden sıkıntıya düştükleri gibi, hazırlanan yönetmelik taslağının aynen yürürlüğe girmesi durumunda daha fazla maddi sıkıntı çekeceklerdir. Zira yasa değişikliği ile T.B.B. aracılığıyla Barolara C.M.K. ödeneği gönderilmesi son bulmuş, ancak bu ödenekten karşılanan görevlendirme giderleri ayrıca düzenlenmemiş, böylece Barolara C.M.K. uyarınca müdafi ve vekil görevlendirmesi yapmak bir angarya olarak yüklenmiş olacaktır. Elbette müdafi ve vekil görevlendirmelerinin Barolar tarafından yapılması, ancak bu görevlendirmelerin yapılabilmesi için gerekli giderlerin de karşılanması gerekir. Yönetmelik taslağında tüm bu giderlerin nasıl karşılanacağı belirsiz bırakılmıştır.


Sonuç olarak, Baroların C.M.K. uyarınca müdafi ve vekil görevlendirmelerinin yapılabilmesi için gerekli giderlerin nasıl karşılanacağı da Yönetmelik’de belirlenmelidir.

3- MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREV NEDENİYLE YAPACAKLARI GİDERLER KARŞILANMALIDIR:

Yönetmelik taslağında müdafi ve vekilin yapacağı giderlerin nasıl karşılanacağı da belirlenmemiştir. C.M.K. uyarınca görevlendirilen müdafi ve vekil, görevini yapabilmek için fotokopi, yol masrafı gibi giderler yapmak zorundadır. Tüm bu giderlerin müdafi ya da vekile yüklenmesi adaletsiz bir durum ortaya çıkaracaktır. Yönetmelikte müdafi ve vekilin görevlendirildiği iş ile ilgili giderlerinin nasıl karşılanacağı da mutlaka belirlenmelidir.

4- ÖDEMEYE İLİŞKİN ESASLARDAKİ OLUMSUZ HÜKÜMLER DEĞİŞTİRİLMELİDİR:


Yönetmelik taslağının 10. maddesinde “ödemeye ilişkin esaslar” belirlenmiştir. Bu maddenin bazı fıkraları son derece olumsuzdur.

a) 10. maddenin 3. fıkrası “soruşturma veya kovuşturma evresinde bir kişi için aynı avukata birden fazla ücret ödenmez.” şeklindedir. Özellikle soruşturma evresinde bir şüpheli hakkında birden fazla suç nedeniyle işlem yapılması halinde, müdafi tarafından yapılan iş hem zaman hem de emek bakımından suç sayısı ile orantılıdır. Yine kovuşturma evresinde davaların birleştirilmesi halinde de, birleştirilen dava sayısı ile orantılı olarak müdafi ya da vekilin harcadığı zaman ve emek artmaktadır. Ücretin ödenmesinde kişi sayısı değil, hukuksal yardıma konu iş sayısının esas alınması gerekir.

b) 10. maddenin 8. fıkrası “Kovuşturma evresinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın üst dereceli mahkemeye gönderilmesi halinde Tarifede yazılı ücretler arasındaki farkın ödenmesine üst mahkemece karar verilir.” şeklindedir. Oysa aynı maddenin 7. fıkrası “Yetkisizlik, görevsizlik veya davanın nakli sebebiyle müdafilik ya da vekillik görevinin sona ermesi halinde Tarifede yazılı ücret ödenir.” hükmünü içermektedir. Bu iki fıkra arasındaki çelişki bir yana, 8. fıkrada sözü geçen görevsizlik kararının da Mahkemenin işden elini çektiği kararlar arasında olduğu dikkate alındığında, davanın üst dereceli Mahkemede yapılacak yargılaması için de müdafi ya da vekile tam ücret ödenmesi gerektiği kanısındayız.

c) 10. maddenin 9. fıkrası “Kişinin kendisine bir müdafi veya vekil seçmesi nedeniyle görevi sona eren müdafi ya da vekile Tarifede yazılı ücretin tamamı ödenir. Ancak bu şekilde görevin sona ermesi ilk duruşmada gerçekleşirse Tarifede yazılı ücretin yarısı ödenir.” şeklindedir. Bu fıkra Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırıdır. Zira C.M.K.nun “Duruşma” başlıklı 182-202 maddelerinden oluşan “İkinci Bölüm”de ve özellikle de 190. maddede, “davaların bir duruşmada bitirilmesi” esası getirilmiştir. C.M.K.nun 182 ve devamı maddelerinde “birden fazla duruşma”dan sözedilmemekte, 188 ve 190. maddelerde, “duruşmaya ara verme” nedenleri belirtilmektedir. Yine Yönetmelik taslağının 10. maddesinin 9. fıkrasında sözedildiği şekli ile ilk duruşmada sanık/şikayetçi/mağdur/katılanın bir vekil ya da müdafi seçmesi nedeniyle müdafi ya da vekilin görevinin sona ermesi ile yönetmelik taslağının 10. maddesinin 7.fıkrasında tam ücret ödeneceği belirtilen haller (o duruşmada Mahkemece yetkisizlik ya da davanın nakli kararı verilmesi gibi) arasında ne fark olduğu anlaşılamamaktadır. Bu çelişki ve yasaya aykırılığın düzeltilerek, Yönetmelik taslağının 10. maddesinin 9. fıkrasında da müdafi ya da vekile tam ücret ödenmesi şeklinde değiştirilmesi gerekmektedir.


SONUÇ:


Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi Ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Ödenecek Ücretlerin Usul Ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik taslağı yukarıdaki nedenlerle bu hali ile kabul edilemez niteliktedir. Yönetmelik taslağının yukarıda belirtilen hususlarda düzeltilmesi için gerekli girişimlerde bulunulması gerekir.


16.01.2007
Av.Cengiz ALADAĞ



EKİ: Yönetmelik taslağı.