Mesajı Okuyun
Old 06-09-2007, 20:18   #17
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Kararda sorudaki gibi açılmış derdest bir dava yok ama borçluların mirasın reddedildiği, imhal, itfa ve zamanaşımı benzeri itirazlarda bulunabilecekleri belirtiliyor. Aynı sebepleri bence derdest davada da ileri sürebilirler. Ayrıca böyle bir ödeme iddiası deliller toplandıktan sonra dahi ileri sürülebilecektir. Çünkü yapılan, mahkeme dışı sulhe ilişkin yenilik doğuran bir hukuki işlemdir. Mahkemeye ibrazı halinde ihtilaf konusuz kalacaktır. Bu anlamda iddiayı veya savunmayı genişletme yasağına tabi olmayacaktır. (Davanın Genel Mahkemede veya İcra Mahkemesinde görülmesi haline göre İbranamenin yapılış şekline göre bazı durumlar değişebilir.)

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/9120
Karar: 2004/13042
Karar Tarihi: 24.05.2004
ÖZET: Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı niteliğinde olduğundan adı geçenler için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır .Borçlular icra müdürünün hesaplamasına da karşı çıkmışlar ve yazılı muhtıra niteliğindeki ödeme emrinde yer alan miktarın dosya kapsamına aykırı olduğunu belirtip işlemi şikâyet etmişlerdir. Mahkemece bu başvurunun ayrı bir şikâyet konusu olduğu yönündeki gerekçe doğru değildir.
(2004 S. K. m. 71)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı niteliğinde olduğundan adı geçenler için yeniden ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi dileğinin borçlulara tebliği yeterlidir. Böyle olmayıp ödeme emri çıkarılması fazladan bir muamele olduğundan mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Mirasçıların başvurusu mirasçı olunmadığı, mirasın ret edildiği... gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımına ( İİK.71 ) benzer itirazlar olabilir. Bu nedenle icra mahkemesinin anılan konuya yönelik gerekçesi yasaya ve yerleşik Yargıtay kararlarına uygundur.
Ancak, borçlular icra müdürünün hesaplamasına da karşı çıkmışlar ve yazılı muhtıra niteliğindeki ödeme emrinde yer alan miktarın dosya kapsamına aykırı olduğunu belirtip işlemi şikâyet etmişlerdir. Mahkemece bu başvurunun ayrı bir şikâyet konusu olduğu yönündeki gerekçe doğru değildir. Aksinin kabulü sürenin kaçırılmasına ve hak kaybına neden olur. O halde mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.05.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************