Mesajı Okuyun
Old 16-07-2003, 23:02   #6
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Kız çocuğu
Kız çocukları ile ilgili olarak eğitim altyapısının geliştirilmesi, cinsiyete daha duyarlı bir okul çevresi yaratılması, kız çocuklarının daha yüksek oranlarda okullara başlamaları ve eğitimlerini sürdürmeleri, adolesan anneler için sağlanan olanaklar, okul dışında eğitim olanakları ile bilim ve teknoloji sınıflarına daha çok kız öğrencilerin katılması ile kız çocuklarının ilk ve orta okul eğitimlerinde bir miktar gelişme gözlenmesi Pekin'den bu yana önemli kazanımlar olarak belirtilmiştir. İzlenen bir diğer gelişme ise, Çocuk Hakları Sözleşmesinin, Çocuklar ve Silahlı Çatışma İhtiyari Protokolü ile Çocukların Satılması ile Çocuklara Yönelik Fuhuş ve Çocuk Pornografisi İhtiyari Protokolünün ülkeler tarafından imzalanmış olmasıdır.
Fakirlik, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcı tutumlar, kız çocuklarına karşı negatif kültürel tutum ve uygulamalar, bunların yanında kız çocuklarının özel durumunun farkına varılmaması, çocuk işçiliği ve ev sorumluluklarının kız çocuklar üzerinde ağır bir yük oluşturması gibi çeşitli durumlar kız çocuklarının önünde aşılması zor engeller olarak yer almaktadır. Bunların yanında yetersiz beslenme ve sağlık hizmetlerine yeterince ulaşamama, genellikle kız çocuklarının öğrenim ve eğitimlerini tamamlamalarına engel olan maddi yetersizlikler gibi faktörler nedeniyle de kız çocukları kendine güvenli, iradeli ve bağımsız yetişkinler haline gelememekte, çoğu kez potansiyellerini gerçekleştirme imkanlarına ulaşamamaktadırlar.
Sorunların çözümünde izlenecek adımlardan birisi olarak özellikle erkek çocukları ve yetişkin erkeklere yönelik, cinsiyet rolleri ve sorumlulukları ile ilgili kalıplaşmış tutumların ve davranışların değiştirilmesi ve cinsiyet eşitliğini ve olumlu tutum ve davranışların geliştirilmesi için eğitim programları da dahil olmak üzere politikalar geliştirmek ve programlar uygulamak kabul edilmiştir. Bir diğer nokta ise, özellikle adolesan yaştaki kız çocuklarına sağlıkla ilgili eğitim verilmesi ve uygun, kullanıcı açısından tercih edilebilir ve ulaşılabilir hizmetler sunulmasıdır. Adolesanların haklarını gözeterek adolesan kızların kendine güvenlerini geliştirmek ve kendi yaşamları için sorumluluk almalarını sağlamak da eşitliğin sağlanmasında en önemli adımlardan birisi olacaktır. Ayrıca kadınlara ve kız çocuklarına kültürel, boş zaman ve spor etkinliklerinde eşit olanaklar sağlanması, her alanda gelişmelerine ve kalıplaşmış rollerin dışına çıkabilmelerine katkıda bulunacaktır.
Türkiye'de Durum
Eylem Platformu ve Pekin Bildirgesine imza atan Türkiye, diğer ülkeler gibi Pekin Eylem Platformu hedeflerine ulaşacağını taahüt etmiştir. Aradan geçen 5 yıl içinde meydana gelen belli başlı gelişmeler ve bundan sonra yapılması gerekenler şu şekilde özetlenebilir:
Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesini (CEDAW) 1985 yılında imzalamış, ancak Türk Medeni Kanununun evlilik ve aile içi ilişkileri hakkındaki hükümleri ile çeliştiği için 15. maddenin 2 ve 16. maddenin 4 fıkrasına çekince koymuştur. Pekin Eylem Platformunu imzalayarak ise bu çekincelerini kaldırmayı taahüt etmiştir. Türkiye'de taahütlerin gerçekleştirilmesi bağlamında önemli adımlar atılmış ve CEDAW'a konan çekinceler 1999'da kaldırılmıştır.
Diğer taraftan eğitim ile ilgili olarak, Pekin Eylem Platformunda ülkeler 2000 yılından önce temel eğitime herkesin ulaşabilmesini, ilkokul çağındaki çocukların en az %80'inin ilkokulu bitirmiş olmasını, 2005 yılından önce ise ilk ve orta öğrenimdeki cinsiyet farkının kapatılmasını taahüt etmişlerdir. Aynı şekilde, 2015 yılından önce bütün ülkelerde, herkesin ilköğretimi tamamlamış olması öngörülmüştür. Türkiye, zorunlu ilköğretimi 8 yıla çıkartarak eğitim konusunda önemli bir adım atmıştır. Bir sonraki önemli adım, kız çocuklarının daha yüksek oranlarda öğretim alarak eğitimde kız ve oğlan çocukları arasında görülen farkı kapatmak olacaktır.
Türkiye'de kadın sağlığı açısından, özellikle üreme sağlığı hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi, bu alanlardaki önemli gelişmelerden birisidir. Ancak anne ölümlerinin hala kabul edilemeyecek kadar yüksek olması yanında AIDS de dahil olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda önemli hizmet eksiklikleri bulunmaktadır. Ayrıca ülkemizde giderek daha önemli sorun olan kronik hastalıkların önlenmesi, tanı ve tedavisinde kadınlara özel yaklaşımların yanında özellikle adölesan kadınlara ve yaşlı kadınlara yönelik hizmetlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Eşitliğin sağlanması yönünde Türkiye'de en önemli ulusal kurumsal mekanizma olan Başbakanlığa bağlı Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün güçlendirilmesi ve diğer mekanizmaların kurulması önemli adımlar olacaktır. KSS Genel Müdürlüğünün teşkilat yasası henüz Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) görüşülüp onaylanmamıştır. Teşkilat yasasının onaylanması ile bölgesel ve yerel düzeylerde bir teşkilatlanmaya gidilebilecek, kadın sorunları ile ilgili daha aktif çalışmalar yapılabilecektir.
Hem kadınların insan haklarını kullanabilmeleri açısından hem de kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi bağlamında, ülkemizde kadınların hak ve özgürlüklerini kısıtlayan kanunların yeniden düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu konuda önemli gelişmeler kaydedilmiş, medeni kanun tümüyle gözden geçirilerek yeni medeni kanun yasa tasarısı hazırlanmıştır. Ancak ne yazık ki bu yasa tasarısı uzun bir süredir TBMM'de görüşülmeyi beklemektedir. Örneğin yeni medeni kanun yasa tasarısında, "ailenin reisi erkektir" ibaresinin kaldırılması önerilmektedir. Ancak, basında bazı politikacıların bu ibarenin kaldırılması ile "aile içinde ikilik ortaya çıkacağı" yönünde görüş sahibi oldukları belirtilmiştir. Oysa bu geleneksel bir görüştür ve kadınların aileleri içinde eşit söz sahibi olmalarını engellemektedir. Hem Pekin Eylem Platformunda hem de Pekin+5 Sonuç Belgesinde eğitim, kadınların güç sahibi olmaları, karar mekanizmalarına katılmaları, kadın hakları ve kadına yönelik şiddet gibi pek çok alanda gelenek ve töreler öne sürülerek kadınların hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasının önüne geçilmesi pek çok yerde özel olarak vurgulanmıştır. Politikacıların kadın sorunlarına duyarlılıklarının artırılması, daha çok kadının politik alanda güç kazanması, STK'ların bilgilendirme ve kadın-erkek eşitliği sağlanması yönünde baskı grubu oluşturma rolünü sürdürmesi ile bu konuda önemli gelişme sağlanabilecektir.
Pekin Eylem Platformundaki 12 kritik alandan Türkiye'de en çok ihmal edilenleri arasında ise özellikle kadınlar ile çevre ve medya ilişkisi sayılabilir. Çevrenin kadınlar üzerinde, erkeklerden farklı ve daha yüksek oranlarda yarattığı olumsuz etkilerin öncelikle tanınması, incelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Çevre ile ilgili devlet kuruluşları veya STK'ların çevre ve kadın açısından da gelişme sağlamaları beklenmektedir. Medya ise halen ülkemizde kadınların çok az söz sahibi olduğu, kadınlar dahil pek çok konuda meslek etiği ilkelerinin ihlal edilebildiği, kadınların sıkça kalıplaşmış geleneksel roller içinde ve olumsuz imajlarla sunulduğu bir alan olarak göze çarpmaktadır. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde medyanın sunabileceği olanaklar göz önüne alındığında bu konuda çok daha ciddi ve duyarlı çalışmalar yapılması gerektiği açıktır.
Notlar
1. Pekin+5 toplantılarının Sonuç Belgesi ve Siyasi Deklarasyonun tam metnine internette http://www.un.org/womenwatch/daw/fol...naloutcome.pdf veya http://www.women2000newsroom.org adreslerinden ulaşılabilir.
2. Birleşmiş Milletlerdeki ülke grupları ve hangi ülkelerin hangi grupta yer aldığı hakkında bilgi http://www.un.org adresinde bulunmaktadır.
3. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılıması Sözleşmesinde (CEDAW) Türkiye'nin 1985'te çekince koyduğu, daha sonra 1999'da çekincelerini kaldırdığı fıkralar:
15. Madde (2. fıkra): Sivil konularda kadınlarla erkeklere aynı yasal kapasite, ve bu kapasiteyi kullanacak aynı olanaklar sunulması. Özellikle kadınlara kontrat imzalama ve mülk yönetimi konularında eşit haklar verilmesi ve mahkemelerdeki her türlü işlem sırasında eşit olarak davranılması
15. Madde (4. fıkra): İnsanların hareket özgürlükleri ile oturacakları yerleri ve ikametlerini kendileri seçme özgürlükleri açısından kadın ve erkeklere aynı hakların tanınması
16. Madde (1. fıkra, c): Kadın ve erkeklere evlilik sırasında ve evliliğin çözülmesi durumunda aynı hak ve sorumluluklar tanınması
16. Madde (1. fıkra, d): Ana-babanın evlilik durumundan bağımsız olarak çocuklarla ilgili her türlü konuda kadın ve erkeğe eşit hak ve sorumluluklar tanınması; her durumda çocukların çıkarları göz önüne alınacaktır
16. Madde (1. fıkra, f): Çocukların velayeti, evlat edinilmesi veya çocuklarla ilgili diğer yasal işlemler sırasında kadın ve erkeklere eşit hak ve sorumluluklar tanınması; her durumda çocukların çıkarları göz önüne alınacaktır
16. Madde (1. fıkra, g): Kadın ve erkeğin aile adı seçme, meslek veya işe karar verme hakları da dahil olmak üzere karı ve koca olarak aynı kişisel haklara sahip olması
Yararlanılan Kaynaklar
1..Bunch C. (Contact person, Center for Women's Global Leadership) A Statement from the NGOs of the Linkage Caucus.(Beijing + 5 UN General Assembly Special Session, New York, June 9-10, 2000). Released on June 10, 2000.
2. Further actions and initiatives to implement the Beijing Declaration and the Platform for Action. Twenty-third special session of the General Assembly entitled "Women 2000: gender equality, development and peace for the twenty-first century". Final outcome document as adopted by the plenary of the special session. June 2000, New York.
3. Türkiye "Pekin+5" Kadın Alanında Çalışan Sivil Toplum Kuruluşları Raporu. 5-6 Şubat, Ankara.
4. T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü. 56. ve 57. Hükümet Dönemlerinde Yürütülen Çalışmalar. Özet Rapor, Mayıs 2000.
5. United Nations Department of Public Information. Platform for Action and the Beijing Declaration. Report of the Fourth World Conference on Women. Beijing, China 4-15 September 1995. United Nations, New York.
6. United Nations Department of Public Information. Convention on the Elimination of all forms of Discrimination Against Women. DPI/993/Rev.1/WOM-June 1996-30 M. United Nations, New York.
7. United Nations General Assembly Document A/RES/54/4. Optional Protocol to the Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women. 15 October 1999.

Hacettepe Ünv. Kadın Sorunları Araştırma Ve Uygulama Merkezi
Web Sayfasından Alınmıştır.