Mesajı Okuyun
Old 17-05-2009, 20:03   #2
duyurucu1

 
Neşeli Duyurucu1 yakalandı!

DUYURUCU1 YAKALANDI!

Flaş..Flaş..Flaş.. Son dakika…Son Dakika..Son Dakika… Bütün televizyonlar ve basın haberi bu şekilde verdi.Duyurucu1’in yakalanması gündeme bomba gibi düştü.Hatta bu haber üzerine yapılması lazım gelen hükümetler arası ikili toplantılar iptal edildi,yıllardan beri süre gelen Ortadoğudaki savaşan taraflar durdu,kendiliğinden bir ateşkes yapıldı.Somali açıklarında gemi avlamakla vakit geçiren deniz korsanları dahi “Hele biraz durun bak Duyurucu1 yakalanmış.Duyurucu1 yakalandığına göre bizim yakalanmamız ve hapislerde çürümemiz çocuk oyuncağı.”değerlendirmesini yaptılar ve gemi avlamayı bir süre için durdurdular.Birleşmiş Milletler genel kurulu yapılamadı.Boğaz köprüsünde trafik durdu.Hatta bu haber üzerine havada seyir halindeki uçaklar bile durdu.Kaptan pilot mürettebata ve yolculara “Hele ben uçağı sağa çekip biraz çay kahve molası veriyorum.Duyurucu1 in yakalandığı flaş haber olarak geçiliyor.Bu konu aydınlanmadan uçağı hareket ettiremem.Hele bir izleyelim.İzleyelim de nereye konacağımıza ondan sonra karar veririz” dedi ve uçağı stop ettirdi.Bunu gören havadaki tüm uçaklarda stop etti.Ve sağa çekip çay ve ihtiyaç molası verdiler.

Olay şöyle gelişti.Duyurucu1 dünya ekonomik krizinin baş müsebbibi olarak yıllardan beri izleme ve gözleme altındaydı.Dünya savaşlarının ,Irak,Afganistan olayları,Yugoslavyanın parçalanması ve Ruanda katliamı ve Tutsilerin ile karşı kabile arasındaki binlerce insanın ölümüne sebep olma ve ABD başkanı Buşa ayakkabı hediye edilmesi gibi dünya da olan olayların tezgahlayıcısı ve müsebbibi olarak yıllardan beri aranmaktaydı. Ancak,CİA,FBI,MOSSAD,KGB ve diğer adını bilemediğimiz gizli istihbarat örgütleri tarafından aranmaktaydı.Hatta İRA,TALİBAN ve diğer adını bilmediğimiz terör örgütleri dahi Duyurucu1 i aramaktalardı.Hatta bir ara Hitler,Mussolini ve Stalin’in dahi Duyurucu1 i cezalandırmak için aradığı rivayet edilir.Ama İsmet Paşa Duyurucu1 in yerini bildiği halde dışarıdan gelenleri Adana -Yenice İstasyonunda karşılamış ve “Valla vede Billa Duyurucu1 Mersinde değil.İki gözüm önüme aksın ki Mersinde değil”diye yeminler ederek zor ikna edip göndermişti.

İşte yıllardan beri aranan Duyurucu1 sonunda yakalandı.Tabi bir sıçrar çekirge, iki sıçrar çekirge sonunda yakalanırsın.

Kim yakaladı hadi bilin?Hadi hadi bilin? Bilemediniz değil mi?Ben söyleyeyim;Kahraman Vergi denetçileri Duyurucu1 i yakaladılar.

Önce bir hışımla Duyurucu1 in avukatlık yaptığı 35 metrekarelik minnacık bürosuna sanki içerde suçlu varmış psikolojisi içerisinde girdiler.Kendilerini tanıttılar.Bir şöför bir denetçi birde onun yardımcısı idi.

Duyurucu1 hoş beş edecek oldu.Yüz vermediler.Yumuşamadılar.Hemen konuya girdiler.

“Bize bu ay için kestiğiniz makbuzları veriniz!”Duyurucu1 avukatlıktan fazla kazanmadığı için kendi muhasebesini kendisi tutuyordu.Muhasebeciye para veremiyordu.Yılların emekli öğretmeni olduğu içinde zarar ettiği yıllarda,zararlarını emekli maaşından karşılıyordu.Ama bürosunu da kapatmıyordu.Kapatıp ne yapsın?.Kahveye mi gitsin?Kaldı ki kahve kültürü de zayıftı.Tek bildiği şey çocuk okutmak ve avukatlık yapmaktı.

Duyurucu1 hemen makbuzları masanın üzerine koydu.Çünkü Duyurucu1 çok düzenli ve titiz bir avukattı.Bütün belgeleri sınıflandırmış,klasörlere dosyalar halinde dizmişti.Bütün belgeleri de saklardı.Bir gün maliyeciler büroyu basar belge isterler hazırlıksız olmayayım,düşüncesindeydi. 20 yılı aşkın avukatlık yapıyordu

“Hımm”dedi denetçi.”Bu ay kestiğin makbuzlar:892,893 ve894 numaralı makbuzlar.Birinci makbuza150TL ikinciye 200TL üçüncüye ise 150 TL makbuz kesmişsin.Doğru mu?”

Duyurucu” yargılanmanın verdiği huzursuzluk ve sıkılganlıkla “Doğru” dedi.Birazda az makbuz kesmesi nedeniyle utanmıştı.Adı koskoca avukattı.Üstelik Duyurucu1 diye cihana nam salmıştı.Şunun aylık gelirine bak.Toplam 500TL idi.Denetçiye karşı ayıp olmuştu.Bu kadar az gelirden dolayı utanmıştı.

Denetçi:”Serbest meslek defterini ver bakim “dedi “Duyurucu1 verdi.””Vergi levhasını ver .”Duyurucu1 verdi.”Şunu ver,bunu ver,olmadı şunu ve bunu bir daha ver”duyurucu1 ne istiyorlarsa veriyordu.Hiç eksiği yoktu.

Denetçinin canı sıkıldı.Bu yüzünden okunuyordu.Duyurucu1 ‘e ceza tutanağı düzenleyemezse ayıp olurdu.Hem amirlerinin yüzüne nasıl bakardı.Koskoca denetçi, git denetim yap ve elin boş dön.Bu olamazdı.İlla Duyurucu1 denen şu mükellefe bir ceza verdirmeliydi.Sonunda buldu.Denetçinin yüzünde güller açtı.Streslerden kurtuldu.Gayet bilgiç bir edayla.”Söyle bakalım duyurucu1 bu 892,893 v3 894 numaralı makbuzları günü gününe neden deftere işlemedin?”

“Duyurucu1 Efendim Denetmenim,ben makbuzları kesiyorum.Ay sonunda da aylık olarak defterime işliyorum.Zaten akabinde de KDV veriyorum yada Geçici Vergi veriyorum” dedi.

“Olmaz!”dedi denetmen “Olmaz!” “Hayır efendim günü gününe deftere işleyeceksiniz.Müşterinize bir makbuz kestiniz.Saat kaç.12.01.Hemen makbuzu 12.02 de defterinize işleyeceksiniz.Maalesef hakkınızda tutanak düzenlemek zorundayım.”dedi ve tutanağını düzenledi ,tutanak düzenlemenin verdiği huzur içerisinde Duyurucu1 in bürosundan çıktı.
Aradan 5 ay 12 gün geçer….
****
Duyurucu1’e vergi dairesinden bir tebliğ zarfı geldi.İçerisinde Vergi /ceza ihbarnamesi vardı.Duyurucu1 in yukarda belirtilen usulsüzlüğü nedeniyle Vergi dairesi kendisine 298TL usulsüzlük cezası vermişti.Duyurucu1 bunun üzerine 6136 sayılı kanunun 76 ıncı maddesi uyarınca ödeyeceğini beyan etti.Ceza 198TL ye düştü.Bu cezayı da Haziran ayının 20 sinde ödeyecek. Zaten daha önceki usulsüzlüğü dünya krizine sebep olmuştu.Allah muhafaza bu parayı ödemezse alimallah galaksiler arası kriz çıkar.Bu nedenle Maliye çok dikkatli.Duyurucu1’in tüm hareketleri teknik takipte.Telefonları onbeş kişilik bir ekip tarafından her gün 24 saat 12 dakika dinleniyor.Kameralarla tüm yaşamı denetimde.Hatta geçen az üşütmüş,def i hacet sırasında “hapşu..”diye hapşurdu.Cep telefonuna mesaj üstüne mesaj geldi “çok yaşa..”diye.
***

Buraya kadar iyide ya Duyurucu1 kaçarsa ya bu parayı ödemezse diye şu anda Maliye Bakanlığında bir düşüncedir almış başını gidiyor.Hatta “Ne yapalım ne edelim” diye Obamaya bile sormuşlar.Heyetler arası temaslar olmuş Ve aralarında şöyle bir tartışma geçmiş; :Bazıları,” Duyurucu1 i Marmara denizinde bir adaya hapsedelim”demiş.Orası dolu olunca ,Silivri gündeme gelmiş.”Göderelim Silivriye orada yatsın yatabildiği kadar,demişler.Bu fikirden de vaz geçilmiş. Çünkü Duyurucu1 in Silivrideki hakimleri etkileyeceğinden korkulmuş.Sonunda Duyurucu1’i Kızkalesine hapsetmeğe karar vermişler.Kızkalesi Mersinin 40 KM kadar batısında deniz kıyısında tarihi ve turistik bir kale.Şimdilerde bu kalenin etrafı tel örgülerle çevrilmekte.Duyurucu1 için kalacak yer oluşturulmaktadır.Kızkalesi etrafında da iki hücümbot ile bir kruvazör ve iki tanede mayın gemisi hazır beklemekte.

Hem böylece dünya Turistlerinin de Kızkalesine akın akın geleceği beklenmekte.Ülkede Turist patlaması yaşanacağı tahmin edilmekte.Tabi ya dünyaca aranan adamını yakalamışsın tüm dünya ülkeleri “oh be!”diye rahat bir nefes almış.Onu Kızkalesinede hapsetmişsin.Dünyanın cümle turisti şimdi duyurucu1’i görmeğe gelmeyecek mi?Olay bu kadar büyük boyutta sizin anlayacağınız.