Kadınlara yüklenen misyon hep aynı değil mi? Bu misyon tüm kadınlara çocukluktan itibaren empoze edilmeye çalışılıyor. Kız çocuklarının oyunları bile evcilik, annecilik şeklinde. Kız çocukları doğar, büyür, evlenir, kocasının boyunduruğu altına iner ve anne olur. Annelik gibi kutsal bir olgunun kadınlara verilmesi konunun çok ayrı bir boyutu. Ama bir çok toplumlarda bu kötüye kullanılıyor yani kötüye kullanmak değil de bahane olarak görülüyor. "Sen annesin. Çalışamazsın." sözü zaten yetiyor. Ya da "Kız kısmının okulda ne işi varmış?" sözü de bunun farklı bir boyutu. Kadına çocukluktan beri seçme hakkı verilmiyor. Yasalarda var ancak pek çok dar görüşlü vatandaş, gelenek- töre derken, kadınlara söz hakkı tanımıyor. Çünkü kadınlar sadece çocuk yapmalıdır ya!
Kadın aşık olamaz, kadın evlilik dışı çocuk yapamaz, kadının bir çok sevgilisi olamaz. Bu nedenle her yıl binlerce çift boşanıyor ya zaten. Genç kızlar kendi fiziksel özelliklerini tanımadan bir erkeğin fiziksel özelliklerini tanınmaya zorlanıyor. İstemediği şeyleri yapan kadın, bunalıma giriyor ve sonuç yine negatif. Bakış açıları, tabular değişmedikçe bu intihar olayları devam edecek.