Sayın meslektaşlarım
Bizim olayımız biraz daha farklı...
Müvekkil aracını 2002 senesinde alıcı ile aralarında düzenledikleri bir adi yazılı sözleşme ile satmış. Ne noter satışı ne de trafik tescili yapılmamış. Bu arada alıcının işçisi ehliyetsiz olarak ilgili aracı kullanırken kaza yapmış.
Trafik kazası mağduru hem resmi olarak trafik kayıtlarında araç sahibi görünen müvekkile, hem alıcıya hem de asıl sorumlu işçiye haksız fiilden kaynaklı tazminat davası açtı. Biz aracı fiili işleten olmadığımızı ispat ettik va husumet eksikliğinden dava tarafımız yönünden reddedildi.
Ancak alıcı bu kadar olay yaşanmasına rağmen ısrarla aracın kaydını üzerine almıyor.
1)Taraflar arasında adi yazılı sözleşme imzalanmış olmasına rağmen, haksız fiilden kaynaklı tazminat davasında müvekkilin aracın fiili işleteni olmadığı yönünde çıkan yukarıdaki bahsettiğim mahkeme kararına dayanarak tarafımızın aracın halihazırda maliki olmadığı yönünde bir tespit davası açmayı düşünüyoruz. Mahkeme araç sahibinin tespitine dayanak olur mu?
2) Aracın vergi borcu da müvekkile taahhuk etmiştir. İlgili mahkeme kararı dayanak gösterilerek vergi borcundan sorumlu tutulamayacağımız yönünde idare mahkemesinde dava açsak kazanma ihtimalimiz nedir?
3) Bununla birlikte satıcının aracı resmi olarak üzerine almasının başkaca bir yolu var mıdır?