Mesajı Okuyun
Old 29-11-2017, 16:16   #2
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan Borçlar-İrade bozukluğu halleri

Merhaba meslektaşım;

Tehdit TCK'da suç olarak sayılmıştır.

Tehdit Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

ikinci fıkrada altı aylık şikayet süresi vardır.

İlk fıkra şikayete tabi değildir. Dava zamanaşımı kesilmediyse ya da durmadıysa, 8 yıldır.

Dava zamanaşımı

Madde 66
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, Geçmesiyle düşer.


Borçlar yasasında irade bozukluğu hallerinden korkutma(ikrah) sonucu yapılan sözleşmelerde, hak düşürücü süre 1 yıldır.


MADDE 39- Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.

Ancak 39. madenin ikinci fıkrasına göre;

Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.




SORU: Peki 39/2 ye göre; tazminat alacaklarındaki 10 yıllık zamanaşımı konusu aşılabilir mi?

Tehdit edenlerin bugün dahi kooperatif yönetiminde olması sebebiyle, haksız fiilin devam ettiği söylenebilir mi?