Mesajı Okuyun
Old 09-02-2009, 13:27   #2
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Alıntı:
CMK md.231/10

" Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. "

Bu madde hükmünden hareketle, henüz hüküm kurulmadığı ortadadır.

İş akdine gelecek olursak, iş akdinin sona ermesi diğer nedenler dışında (ikale,süre, vs.), fesih sebebiyle gerçekleşmesi için, eğer işçi iş kanunu kapsamında çalışıyorsa (bkz. İş Kanunu m.4 vd.) işveren fesih bildirimini haklı veya geçerli sebeplerle yapmak durumundadır. Geçerli neden İş Kanunu'nun m.18'te, haklı neden ise İş Kanunu'nun m.25'te düzenlenmiştir.

Bu iki kanun maddesine bakacak olursak, şahsi kanaatim; işçinin iş akdinin feshedilemeyeceği yönündedir.

Şöyle ki; m.25/2-e,f hükümleri yorumlanarak, işçinin iş akdi haklı nedenle feshedilemez zira ortada henüz bir hüküm kurulmamıştır.

İşçinin, tutuklu kalmadığını beyan ettiğiniz için, işçi m.25/2-g, ve m.25/4 hükmü de değerlendirmeye alınmayacaktır.

Dolayısıyla, şartları varsa -ki kanaatimce yok- işçinin iş sözleşmesi geçerli nedene dayandırılarak feshedilecektir. Fakat hükmün açıklanmasının geriye bırakılması, geçerli bir neden olarak görülemez. Zira, hadise yargıya intikal ederse, iş mahkemesinin de işçi yararına yorum ilkesi gereğince, işçi lehine hüküm tesis edeceğini düşünmekteyim.

Saygılarımla.