Mesajı Okuyun
Old 05-04-2009, 00:18   #22
yargıç isa

 
Karar ............

Bu konuda, bir kaç hususta eleştiri yapmak gerekirse:

1)Öncelikle belirtmek gerekir ki,silahlar ateşli olup olmamalarına göre ayrılmaktadır. TCK m.170/1-c'de "Silâhla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan" ifadesi yer almaktadır. Burada bahsedilen silah, teknik anlamda barutla ateşlenebilen bir silahtır. Diğer bir ifadeyle, söz konusu suçun maddi unsurunu ateşli bir silah oluşturmaktadır.Buna karşılık, kuru sıkı tabancalar, ateşli bir silah değildir. Dolayısıyla, bu madde de belirtilen silah değiminden ne anlaşılması gerektiği konusunda, TCK m.6/f'ye atıf yapmak fikrimce yerinde değildir. Aksi halde, 170. madde kapsamını fazlaca genişletmiş oluruz. Mesela, keser de TCK m.6/f'ye göre bir silahtır. Aynı şekilde, bir bezbol sopası da silah kavramı içinde değerlendirilebilir. Şu halde, bir kimse eline aldığı bir keser,balta veya bezbol sopasını havaya kaldırıp, insanlara vuracakmışçasına, çarşıda bulunan kalabalığın üzerine doğru koştursa ve insanlar kaçışmaya başlasa, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan bahsedebilecek miyiz? Mevcut düzenlemeye göre, bu soruya olumlu yanıt vermenin mümkün olmadığını düşünüyorum.

2)Bir diğer husus olarak, kuru sıkı tabancaların normal tabancalarla aynı şiddette ses çıkardığı, bunun için halkta korku ve panik yaratmaya elverişli olduğu gerekçesine dayandırılarak, kuru sıkı silahla da bu suçun işlenebileceği belirtilmiştir. Buna katılmak, kanaatimce yerinde değildir. Nitekim, yanlızca çıkan sesi baz alırsak, çevreye kurdurduğmuz bir ses sistemiyle çok güçlü ve etkili bir silah sesi çıkartıp, insanların korku ve panik halinde kaçışmasına neden olduğumuzda, söz konusu suçu işlemiş oluruz; ki bu mevcut düzenlemeye aykırı düşer.
Alıntı:
İnsanları,korku ve paniğe iten, esasında o silahtan çıkan şiddetli sestir. İllaki bu sesin sebebinin bir mermi kovanı olmasının Yargıtay tarafından şart koşulması da düşündürücüdür.
Madde de,"a)Yangın çıkaran,
b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan,
c) Silâhla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan",
denilmek suretiyle üç hal sayılmıştır. Bunlara baktığımızda, üçüde tehlike yaratabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, yanlızca çıkan sesi esas aldığımızda, az önce değindiğim gibi yanlış sonuçlara varabiliriz.

3)
Alıntı:
Kurusıkı tabanca ile ateş edilmesi üzerine yanlış hatırlamıyorsam Bursa'da bir Ceza Mahkemesi hakimi kovuşturma aşamasında kurusıkının insanlarda korku, kaygı ve panik yaratabilip, yaratamayacağını keşif için cadde ortasında 2 el ateş ettiriyor.
Durum tabi ki tahmin ettiğimiz gibi insanlar ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Kaçmaya başlıyorlar.
Bu hukuka aykırı bir davranıştır. Bir fiilin suç olduğunu kanıtlamak için, keşif yapılarak aynı fiilin tekrar işlenmesi yoluna başvurulmamalıdır. Bu hareketin suç oluşturduğu kabul edilirse, olayda herhangi bir hukuka uygunluk sebebi olmadığı için, söz konusu keşifte aynı suçu oluşturacaktır.

4) Yargıtayın bazı suçlarda kuru sıkı tabancayı silah olarak saydığı, bazı suçlarda ise saymadığı belirtilmiş. Buradaki esas nokta, suçta kullanılan aracın, suçu işlemeye elverişli olup olmadığı yönündedir. Yağma suçunda kuru sıkı tabancanın yanında, ilk bakışta gerçeğinden ayırt edilemeyen oyuncak tabanca dahi elverişli araçtır. Buna karşılık, adam öldürme suçuna teşebbüs kuru sıkı tabancayla mümkün değildir. Çünkü seçilen araç neticeyi gerçekleştirmeye elverişli değildir. Zaten, verilen yargıtay kararında, bu konuda bir tartışma bulunmamaktadır. Çünkü, karadaki tartışma konusunun esasını elverişlilik unsuru değil,170. maddenin "ATEŞLİ SİLAH" arayıp aramadığı hususu oluşturmaktadır.


Sonuç olarak, Yargıtayın kararı yerindedir. Burada yapılması gereken, basit bir teknikle yapısı değiştirilebilen kuru sıkı tabancaların satışının yasaklanmasıdır.

saygılarıma...