Mesajı Okuyun
Old 24-01-2015, 14:30   #3
garani

 
Varsayılan

işinize yarayabilir


4721 S. K. m. 336, 404)

Dava: İhbar dilekçesinde, babası ölen küçük E. K.'a vasi tayin edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm ihbar eden idare tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Görele Nüfus Müdürlüğünün ihbar yazısı ile 07.11.1997 doğumlu E. K.'a TMK.nun 404. maddesi gereğince vasi atanması istenilmiş, mahkemece küçük Erol'un annesinin sağ olduğu ve vasi atanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava dışı Y. D. ile E. K.'ın evliliğinden 07.11.1997 tarihinde küçük E. K.'ın doğduğu, anne ile babanın Bakırköy 4. Aile Mahkemesinin 2012/968 Esas 2012/936 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, küçük E.'un velayetinin babası E.'a verildiği, ancak baba E. K.'ın 10.10.2013 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 336/3. fıkrasında; velâyetin, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuğun kendisine bırakılan tarafa ait olacağı; 404/1. fıkrasında ise; velâyet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir. Boşanma sonucunda velayet kendisine verilmiş olan tarafın (babanın) ölümü nedeniyle, velayet kendiliğinden diğer tarafa (anneye) geçmez. Velayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup, aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmasıdır. Bu nedenle sağ olan anneye ihbarda bulunulması, velayete talip olduğunu açıklaması halinde bu konuda aile mahkemesinde dava açması için süre verilmesi, dava açıldığı takdirde velayet hakkındaki davanın sonucunun beklenmesi, annenin velayeti istememesi veya açtığı davanın olumsuz sonuçlanması durumunda dava tarihi itibariyle velayet altında bulunmayan küçük E. K.'a vasi tayini ile ilgili bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.03.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)