Mesajı Okuyun
Old 13-05-2007, 22:29   #115
NİLGÜN SEYMEN

 
Karar Dokuz ay öncesi evrimine sorgulama=

Hiç düşündünüz mü bilmiyorum ama ben ANNELER GÜNÜ dolayısı ile dünyaya postalanmadan önceki evrimlerimi düşündüm.Hem de uzun uzun ,ciddi ciddi,yanıt araya araya...
Komik ama paylaşmak istedim sizinle.
Neler oldu acaba?

Annem ve babamı bir potada yoğurduktan sonra kucaklarına atmadan önce ben nerede bekletildim.
Neye benziyordum o anda? Koskaca bir hayat içinde bir toplu iğne tanesi kadar kısacık bir yaşam ve de yorucu meşakkatli uzun,dik yokuşlu bir yol.
Tırman mı dediler bu yokuşu,ilk ağlama sesim nasıldı mesela,
ilk nefes aldığım an ne duydum ne gördüm,ilk ne dikkatimi çekti odada,ilk neyi özendim,ilk neyi sevdim?

Bunları merak ettim,özellikle bana isyanlarımda en uç anlarımda dayanma gücümü veren neydi?
Nasıl yıkılmadan sadece ufacık bir yaşama umuduna tutunarak, sıfır noktasından başladım ben yaşama, hangi cesaret ve yardımla?

Neredeydim, o ilk dokuz ay öncesi, orada beden değildim kesin ama ruhaniyette beklerken hani o upuzun banka maaş kuyruklarındaki gibi,
delici ve ölümüne kuyruklarda sıra mı beklemiştim? Hatta sırada bekleşirken itişip kakışanlar da olmuş muydu?
Bankalardaki gibi elimizde sıra numaraları olan kartlar mı tutuşturulmuştu,
Hey sen oradaki, sıran şimdi gelecek,bekle, önce annen ve baban tanışacak, sevişecek ve evlenecekler...
Ardından dokuz ay sabredeceksin. Oralarda adabınla bekle itişip kakışma, ve hatta oflayıp puflaman bile yasak!
Ben de elimde sıra numaram ve üzerindeki doğum saliselerimin kazılı olduğu kartla, sessizce oturacağım bir kıyıya!
Komik ama gerçek ben bunları geçirdim şimdi aklımdan ve gecenin en ortasında, açarak bilgisayarımı yazmak istedim bunları.

Annem dili döndüğünce hep ölüm sonrası hakkında söylevler verirdi ama doğum öncesi hakkındaki ilk dünyaya seçilişim için tek kelime soramadım ona.
Sus, sen inançsız mısın, bu ne salakça soru diye haykırmasın diye! cesaretimi toparlayarak soramamışımdır.
Kimbilir yarın, ilk işim bu yazımı yazıcıdan çıkararak eline tutuşturarak, kaçıvereceğim yanından!
Beni evlatlıktan reddetme pahasına...

Neden seçilmiştim, kim için,ne için,hangi akla hizmet beni postaladılar bu kargaşanın, en ortasına, fikrim alınmışmıydı ya, sana bunları bunları edeceğiz razı mısın ey fani?denmiş miydi bana,

ve acaba oralarda biryerlerde kalsaymıydım,hiç gelmeseymiydim,böyle bir tercih hakkım da var mıydı acaba?
Binbir soru eski bir trenin vagonları gibi beynimin raylarını sıyırdı geçti,
gecenin bu tenha dakikalarında,gürültüler çıkara çıkara...

Hadi uyu uyuyabilirsen bu sorularla,
değil mi?

GÜLÜCÜKLER HER DAİM YÜZÜNÜZDE OLSUN.
-