Mesajı Okuyun
Old 20-05-2008, 03:02   #4
Konuk

 
Varsayılan

'Ancak sizin açınızdan oldukça zorlu bir süreç olacağını bilmelisiniz. Bu anlamda bir Avukattan profesyonel yardım almanız sizin için iyi olacaktır.
Görüntülerin siteye eski eşiniz tarafından yollandığının tespiti de teknik olarak çok kolay değildir.
Bir şekilde görüntüde yer alan kişinin eski eşiniz olduğunu ispat edebilirseniz, görünütünü kendisi tarafından gönderildiğini inkar etmediği takdirde veya başka yollarla ispatlandığı takdirde cezalandırılabilecektir.

Aksi takdirde söz konusu sitelere genellikle gerçek kimlik bilgileri ile üye olunmadığı ve IP adresinin kolayca değiştirilebildiği dikkate alındığında görüntülerin ilk kim tarafından gönderildiğinin tespiti de mümkün olmayabilir.
Eski eşiniz görüntülerin kendisinden çalındığı yönünde bir savunma yapabilecektir.'Av.Can Doğanel,,,

hukuki sonuc; bir cümlelik bir savunma ve teknik imkansızlıklar gibi 2 faktörle inşa edilecek..., midir??

Ben bu vakadaki rolümün 'iddia' eden tarafı temsil etmediği kanaatindeyim. Aynı zamanda hukuk terminolojisi;'teknik' yetersizliğin kurumsal manada devlet erklerince bile ikrar edildiği 'internet ortamı'ndan doğan mağduriyetlerin muhatabı sıradan bir vatandaş için geçerli olmamalıdır. Benim için travmatik etkileri dahi olan, normal hayatımı yaşamamı bu hakkımdaki bu bilgiye ulaştıktan sonra nerede ise imkansızlaştıran, hatta özel hayatımı hem bugünü hem de geleceği adına kalıcı bir biçimde sakatlayan bu vakada ben mağdur sıfatına haiz olduğumu düşünüyorum. Hem teknik enstrumanların suçu gizleme konusunda hayli elverişli olması, hem de tarafıma zarar verme noktası tercihinin bedene yönelik olmaktan ziyade kişiliğimi ve kimliğimi hedef alması, tabii benim bunu suçun işlenme anında hissetmemin doğal olarak mümkün olmaması, bunun da suçluya tüm delilleri öngörüp düzenleme imkanı tanıması gibi reel olgular hukuk gözardı etmemeli... Yahut tüm bunlara tahammül etme tarafını mağdur adına biçimlendirmemeli.... Sanık hüküm giyene kadar masumdur karinesi eksik bir önermedir,,, mağdur ise suçlu her ne kadar belli ise de,,, kural ve kaideler gereği, yahut teknik imkansızlıklar, yeterli delil temininin vakanın özelliği gereği tabii olarak mümkünsüzlüğü gibi nedenlerle suçlu addedilemediği hallere kaideten hüküm giymiştir!!! Ve bu hükmün sonuçlarına katlanmalıdır...

Bence mahremiyetin ihlal ve teşhir edildiği bu vakada başka karineler oluşturulmalıdır.
-Benim o tarihlerde resmen evli olmam,

-çekim mekanının yatak odam olması,

-kişilerden biri olan benim tavırlarımdan kameranın varlığını hiç bilmediğim belli olan tavırlarımdan, her ikimizin isteği ile çekim yapsa idik gece çekimi yapan ve bu yüzden kötü bir görüntü kalitesi temin edilen bir cihaz yerine en azıdan ışıktan istifade etmemiz böylesi bir fantazimiz olsa daha estetiğe çabamız gerekeceğinden, oysa çekimin deşifre edilen görüntüler itibariyle sadece işbu durumu kayda geçirme ve bu kayıtta duruma dahil olan kadını net ortaya koyabilme gayreti açıkça belli oldupundan hareketle GİZLİ çekim yapıldığının belli olması,

- diğer kişi olan eşimin ise böylesi bir aktivitede başını olağan sayılmayacak bir biçimde ısrarla kameranın aksi yönünde tutmasından ve hiç değiştirmemesinden, tam başını çevirdiği anda teşhire sunulan görüntünün sona ermesi,

-kendi başını saklarken duruşundan rahatsızlığmdan dolayı kendisini çevirmeye çalışmama rağmen hiç duruşunu değiştirmediği gibi defalarca dirseğiyle başımı kameraya doğru iteleyip yöneltmesi,

- evliliğimizde şiddete eğilim göstermesi, şiddet eylemlerinin emniyet ve yargıya intikalinde tamamen 'tartıştık, ittim' beyanlarını tercih etmesine rağmen, özelde cep tel. mesajları ile dahi 'sen ahlaksızsın, her tarafın kirli' tarzı ithamlarda bulunması, bu ithamları ile ilgili adli zeminde ne darp ile ilgili savuma şeklinde ne de bu ithamları gereği benden boşanmak isteğinde bulunmaması, hatta bu ithamlarından sonra yine de boşandığımız halde yine de barışma niyeti de ifade edebilmesi,

-bu konuyu ilk öğrendiğimde bir yakınımız aracılığıyla kendisine ulaştım, benden habersiz bu çekimi yaptı ve sonrasında ihmali ile bir biçimde yayılımına engel olamadı ise bile benimle birlikte bu durumdan dolayı şikayetçi olmasını, zira orda kendisinin de teşhir edildiğini bildirdim. Cevabı beni ilgilendirmiyor şeklinde idi. Böylesi tepkisizlik makul olamaz, zira ben arkadaşına 2005ten bu yana internette mevcut diye belirttim,,, hiç akası olmayan hatta kendisi olmadığını varsaysak böyle bir eski eş daha alakadar davranmalı, hatta iki çocuğumuzun velayeti bana aitken bu konuya öncelikle müdahil olması yerine,,, umursamaz bir tutum geliştirmesi,

- 38 yaşında olmam ve bu yaşa isabet eden erişkin geçmişimin tamamen mazbut addedilecek bir seyre tabii olması,

-Tahmini çekim tarihinde 9-10 aylık bir çocuğum olması, babama ileri seviyede kanser tanısı konması ile azami alaka bekleyen, ancak derin üzüntü de yaratan tedavisinin de aynı tarihlere isabet etmesi, eşimle yaşadığımız sorunların varlığı, çevremin ise; gerek çocuklarım, gerek babamın ağır hastalığı, gerekse eşimin ailevi tüm sorumluluklarından kaçınmış tutumları neticesinde insanüstü bir emekle tüm bu olumsuzlara rağmen hem kendi hem çocuklarımın yaşamlarını maddi manevi temin etme çabama açıkça şahit olması, böylesi bir ortamda eşimle bile cinsel temasımız ancak mecburi bir hal almışken, eşim haricinde bir başka insanın varlığının hem imkansız olması hem de bugne dek hiçbir biçimde buna dair bir şüphenin dahi mevzu bahis olmaması,

-bu görüntülerin çekiminden, yayınlanmasından kendi adıma bir faydanın, gerekliliğin, ihtiyacın iddia edilemeyeceği, sadece çekim yapmak kadarı ile bile bir merakımın, fantazimin bile olmaması,

-bu fantazi!!!ye eşimle ortak hiçbir biçimde teşebbüs etmememiz,

-evliliği devamında bilfiil fiziksel, sözel şiddete eşimin sık sık müracaat etmiş olması, bundan doğan ayrı yaşama süreçlerimizde, boşanmaya yönelik yasal müracaatlarımda (birkaç kez dava açmıştım) sosyal çevremizde hakkımda gerçek dışı aşağılayıcı ifadelere müracaat etmesi, bunlara rağmen dönüp af dilemesi, barışmak istemesi,

-2002 yılında ayrılık talepli dava açarak evi, kendime ve çocuğumuza ait eşyaları da alarak terk etmiştim,,,
o zaman bir yandan tekrar deneyelim şeklinde istekleri olduğu gibi, bir yandan yakın çevremde beni karalama yoluna gitmiş,,, bir yandan da evimizin ben eşyaları aldıktan sonraki halini fotoğraflamış etrafta kah kendi göstermiş kah yakınlarıma ulaştırmış,,, eşyaların çekilip alınmasından sonra ortaya çıkan tozlu, dağınık, hatta mutfaktaki fırın arkasında mevcut kirli durumu benim kusurlarım olarak göstermeye kalkmış olması,

vs.vs..,

bunlar hiç karine olmaz mı?????

mahremiyeti ihlal ve teşhir suçu vasfı itibariyle ancak ve ancak mahremiyete dahil olan kişiler tarafından gizlilikle, farkettirmeden işlenebilir,,, başka şekli mümkün müdür???

Başka şekli ancak tecavüz olabilir,,, bunun da benim haberim olmaksızın işlenebilme imkanı yoktur,
benim haberim olmaksızın,,,

benim mahremiyetim ile teşhir edilmem dolayısıyla aşağılanmam, bundan haz alabilecek kişiliğe sahip olduğu eşi ve çocuklarının annesi olduğum halde şiddete müracaat etmekten de imtina etmek bir yana taraftar olduğu yasal olarakta tespit edilmiş eski eşim tarafından müracaat edilebilir bir şiddet alternatifidir.

Onun haricinde bir başka şahsın buna tevessüt etmesi ile ilgili hiçbir illiyet hiçbir sebep hiçbir fayda yoktur,,,

ki bunlar dikkate alındığında; bunların bir karine oluşturması,,,bu durumda hukuk'un şüpheli olan eski eşimden bunun aksini ıspata davet etmesi doğru olandır,,,

benim için değişmez olgu,,, bu görüntüler vardır ve büyük bir yayılım göstererek binlerce kişiye ulaştırılmıştır.

O halde müsebibi teknik olarak ne benim çabam ne de kurumsal çaba ile tespit edilemedi diyelim..., ki cinayet dahi tek bir hamle ile kısa br an için de mağdura acı verir,,, sistematik işkence yaparak hayata kast üstelik tek kurşunla hayata kast'tan daha ağır bir cezaya tabiidşr,,,, muhatap olduğum bu vaka ise; her ne kadar bedensel bütünlüğümü bozmamış ise de; insan varlığını ifade eden, hayati diğer vasıflarımı ağır yaralamış hatta yoketmiştir.

Cinsel hayatım iradem dışı görüntülenmiş, ortaya saçılmış, hatta bu görüntüler cinsel tatmin metaryeli arayan kişilerin ulaştığı sanal mekanlarda defalarca tatmin vasıtası olarak seyredilmiş, seyredilmektedir!!!!

T.C. vatandaşı olarak, İNSAN olarak, KADIN olarak böylesi bir meta vazifem olmadığı gibi,,, Savcılık ve yasal zemin benim insani anlamda aldığım, her dakika almakta olduğum ağır darb'tan beni koruma, kurtarma konusunda ya acz içinde,,, ya da ehemmiyetsiz addediyor...

Avukatım var,,, ve şaşkınlık içinde...

Bahsettiğim tüm detaylar suç duyurusunda mevcuttur,,, delilleri boşanma dava dosyalarımda mevcuttur,,,

Tarih 20.05.2008 oldu,,, 01.05.2008 de durumu Savcılığa intikal ettirmiştim,,, SUÇ HALEN İŞLENMEKTE!!
HALEN T.C.nin yükümlülüklerini heğ yerine getirmiş bir vatandaşı,
bir kadın,
bir anne,
bir devlet memuru,,,,

ve aynı zamanda pornografik META'YIM....

(Bu vasfımı kendim temin etmediğim gibi,,, kendi çabamla bundan kurtulabilme imkanım da yok. Bu durumda yasalar beni bu vasfımı kabule, tahammüle davet ediyor! Sebep teknik aciziyet,,,, peki buna mağdur olarak benim tahammül etmemi beklemek etik midir??
Yoksa hem anayasal hem de evrensel taahhüdünü imkansızlıklar!!! ile yerine getirmemiş erk'ler bu kadar masum mudur???)