Mesajı Okuyun
Old 14-01-2016, 11:28   #8
ekinheval

 
Varsayılan

YARGITAY 3. Hukuk Dairesi
ESAS: 2015/4966
KARAR: 2015/17070

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 03.11.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı S... ile vekili Av... ve davalı F...vekili Av... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Davacı vekili dilekçesinde, davalılardan İ... Noterliği'nde düzenlenen sahte vekaletname ile, 3. kişiye ait çalıntı aracın , diğer davalı A... Noterliği'nde yapılan satış işlemi sonucunda müvekkili olan davacıya satıldığını, sonradan aracın gerçek maliki tarafından , davacının elinden aracın alındığını, davalıların özen yükümlülüğünü yerine getirmemeleri nedeni ile, davacının zarara uğradığını ileri sürerek, 42.500 TL tazminatın araç satım tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı S... vekili cevap dilekçesinde; hırsızlık işleminin ilgili merciilere bildirilmemiş olduğunu, vekaletname ile hırsızlık olayı arasındaki uygun ve illiyet bağının kanıtlanmadığını, illiyet bağının kesildiği hallerde Noter'in sorumlu olamayacağını, ibraz edilen belgelerin iğfal kabiliyetine sahip olduğunu, hatalı yapılan bir işlem bulunmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı F... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili olan davalıya getirilen vekaletnameye dayanarak satış işleminin gerçekleştiğini, satıştan önce vekalet düzenleyen noter aranarak, vekaletin teyit edildiğini, araç satış sistemine girilerek araç bilgilerinin kontrol edildiğini, belgedeki sahteliğin çıplak göz ile görülmesinin mümkün olmadığını ve olayda davacının müterafik kusurunun bulunduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.177.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.
(kararara.com)