Mesajı Okuyun
Old 14-02-2007, 12:02   #9
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Belki bu kararlar da işinize yarar.

Saygılar
T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/8936

K. 2002/3320

T. 3.5.2002

• İTİRAZIN İPTALİ ( Takip Tarihinden İtibaren Reeskont Faizi Oranında Temerrüt Faizi Uygulanmasının Gerekmesi )

• FATURA ( Faturada Fatura Tarihi Belirtilerek Onbeş Gün İçinde Ödenmeyen Faturalara Aylık %15 Vade Farkı Uygulanacağına Dair Kayıt Bulunması )

• VADE FARKI ( Faturada Fatura Tarihi Belirtilerek Onbeş Gün İçinde Ödenmeyen Faturalara Aylık %15 Vade Farkı Uygulanacağına Dair Kayıt Bulunması )

• GEÇ ÖDEME HALİNDE UYGULANAN VADE FARKI ALACAĞI ( Alacağın Temerrütle Sona Ermesi-Bu Tarihten Sonra ancak Faiz İstenebilmesi )

• TEMERRÜT FAİZİ ( Vade Farkı Alacağının Temerrütle Sona Ermesi-Bu Tarihten Sonra ancak Faiz İstenebilmesi )

2004/m.67


ÖZET : Faturalarda, fatura tarihi belirtilerek 15 gün içinde ödenmeyen faturalar aylık %15 vade farkı uygulanacağına dair kayıt bulunduğundan vade farkı alacağının, fatura tarihine 15 gün eklenerek bulunacak tarihten itibaren hesaplanması gerekirken bu yön gözden kaçırılarak fatura tarihinden bir gün sonrasından vade farkı alacağının hesaplanması doğru olmadığı gibi, geç ödeme halinde uygulanan vade farkı alacağının temerrütle sona erip bu tarihten sonra ancak faiz istenebileceğinden takip tarihinden itibaren reeskont faizi oranında temerrüt faizi uygulanması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek.Av.Güneş Özaltay gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı hakkında yaptığı icra takibinde 2.506.314.000.TL asıl alacak, 2.743.898.834.TL işlemiş faiz ( vade farkı ) olmak üzere 5.250.212.834.TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %180 oranında faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili asıl alacak miktarı 2.506.314.000.TL'yi kabul ettiklerini 2.743.898.834.TL işlemiş faiz ve talep olunan %180 faize itiraz ettiklerini belirterek kısmi itirazda bulunmuştur.
Dava kısmi itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemine yöneliktir.
Davalı vekili, bedeli talep edilen faturalarda "15 gün içinde ödenmeyen faturalara aylık %15 vade farkı uygulanır" ibaresinin tek taraflı bir beyan olup, müvekkilini bağlamadığını, kaldı ki faturalarında tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre faturaların davalıya tebliğine dair posta alındı belgesi olduğu gibi, asıl alacağa da itiraz edilmediğini bu nedenle faturaların tebliğ edilmediği yolundaki itirazın dinlenemeyeceğini faturalarda "15 gün içinde ödenmeyen faturalara aylık %15 vade farkı uygulanır" ibaresinin olduğu ve bu hususun fatura içeriğinden sayıldığı faturalar münderecatına da 8 gün içinde itiraz edilmediği gerekçesiyle itirazın iptaline faize faiz uygulanmamak koşulu ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair posta alındı belgesinin davacı tarafından ibraz edilmiş olmasına ve alacak likit olup hüküm altına alınan miktar üzerinden İİK.nun 67/2.maddesi gereğince %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Faturalarda, fatura tarihi belirtilerek 15 gün içinde ödenmeyen faturalar aylık %15 vade farkı uygulanacağına dair kayıt bulunduğundan vade farkı alacağının, fatura tarihine 15 gün eklenerek bulunacak tarihten itibaren hesaplanması gerekirken bu yön gözden kaçırılarak fatura tarihinden bir gün sonrasından vade farkı alacağının hesaplanması doğru olmadığı gibi, geç ödeme halinde uygulanan vade farkı alacağının temerrütle ( somut olayda icra takibi ile ) sona erip bu tarihten sonra ancak faiz istenebileceğinden takip tarihinden itibaren reeskont faizi oranında temerrüt faizi uygulanması gerekirken takipten itibaren %180 oranında temerrüt faizi uygulanacak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 97.500.000.TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 3.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/4526

K. 2003/8308

T. 24.6.2003

• ALACAK DAVASI ( Fatura Tebliği Temerrüde Neden Olmadığı )

• FATURA TEBLİĞİ ( Temerrüde Neden Olmadığı - Alacak Davası )

• TEMERRÜT FAİZİ ( Davacı Davalıya Gönderdiği İhtarname İle 10 Günlük Süre Tanımak Suretiyle Davalıyı Temerrüde Düşürdüğü - Paranın Ödendiği Tarihe Kadar Temerrüd Faizi İşleyebileceği )

818/m.101


ÖZET : Dava alacak davasıdır. Fatura tebliği temerrüde neden olmaz. Davacı davalıya gönderdiği ihtarname ile 10 günlük süre tanımak suretiyle davalıyı 31.10.2000 tarihinde temerrüde düşürmüştür. Bu itibarla paranın ödendiği tarihe kadar ancak 2 günlük temerrüd faizi işleyebilir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı davalıya Aralık 1999 tarihinde halı satıp teslim ettiğini, 4.4.2000 tarihinde düzenlediği faturaya rağmen borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde ise asıl alacağı ödeyip faizine itiraz ettiğini ileri sürerek, 2.288.000.000 TL. faiz alacağının dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacıdan ihale ile satın aldığı halıların 6.4.2000 tarihinde teslim edildiğini, 4.4.2000 tarihli faturada belirtilen borcun 850.000.000 TL.sini 30.6.2000 tarihinde ödediğini, bakiye 3.330.878.000 TL. borcun ödenmesi için davacının kendisine 17.10.2000 tarihinde ihtarname keşide ettiğini 10 günlük süre tanıdığını, davacının 10 günlük süre geçmeden icra takibinde bulunması üzerine borcu 2.11.2000 tarihinde ödeyip daha önce temerrüd oluşmadığından faize itiraz ettiğini bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.474.347.451 TL.nin davalıdan tahsiline faiz yürütülme isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının davacıdan aldığı halının faturasının kendisine tebliği üzerine borcun bir kısmının 30.6.2000 tarihinde ödediği bakiye borcu için gönderilen ihtarnamede 10 günlük süre tanındığı ancak süre dolmadan evvel davacının icra takibine giriştiği ödeme emrinin tebliği üzerine davalının borcu 2.11.2000 tarihinde ödediği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. BK. 101. maddesine göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtariyle mütemerrüt olur. Dairemizin öteden beri yerleşen uygulamalarına göre fatura tebliği temerrüde neden olmaz. Davacı davalıya gönderdiği ihtarname ile 10 günlük süre tanımak suretiyle davalıyı 31.10.2000 tarihinde temerrüde düşürmüştür. Bu itibarla paranın ödendiği tarihe kadar ancak 2 günlük temerrüd faizi işleyebilir. Değinilen bu yönler gözetilerek hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazının kabulüne, hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.