Mesajı Okuyun
Old 30-05-2008, 13:28   #8
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
Bence, kooperatif yöneticileri tüzel kişilik devam ederken meydana gelen iş kazasını bildiklerine göre, kooperatifinde bu olayı ve bundan dolayı borç oluşacağını bilmeleri zorunludur.Dolayısıyla tüm yöneticiler ve hatta tüm ortaklar yönünden bilindiği kabul edilmek durumundadır. Çünkü, kooperatifler her yıl düzenli genel kurul yapmak zorunda ve bu genel kurullara katılmak ortaklar yönünden sadece bir hak değil aynı zamanda görevdir. Bu itibarla, genel kurulda kooperatif ortaklarınında kooperatife ilişkin tüm olaylardan, borçlardan, alacaklardan bilgilenmesi esastır. Olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kooperatife ait tasfiyenin usulsüz olduğunun kabulü zorunludur diye düşünüyorum.
Açılan ve hükme bağlanan davalar yönünden ise;
HUMK da davanın incelenebilir olması için taraf teşkili zorunludur. Oysa olayda, dava açıldığı tarihte kooperatif sicilden terkin edilmiş yani tesfiye edilmiş. Tasfiye usulsüzde olsa, şeklen mevcut. Davanın görülebilir olması için, önce kooperatifin ihya edilmesi gerekirdi. Bu yapılmayarak, yargılamaya devam olunmuş olduğuna göre, mevcut yargılama ve hüküm HUMK 445/8 de düzenlenen, "tarafın yada yetkili temsilcisinin olmadan" yargılama yapılmış olmaktadır ki, hiç bir şarta ve süreye tabii olmadan HUMK 450 ye göre direk hükmün iptali ve yargılamanın iadesi nedenidir. Bu nedenle bu kararların ve icra takibinin geçerli olmayacağını düşünüyorum. Bu aşamada, kooperatif sicilden terkin edilmiş olduğuna göre, icra takibine devam edebilmek için öncelikle kooperatifin ihyasını talep edeceksiniz. Ancak, ihya ile birlikte, yargılama taraf teşkili sağlanmadın yapılmış olması nedeniyle yargılamının iadesiyle karşılaşır diye düşünüyorum.
Kolaylıklar dilerim