Mesajı Okuyun
Old 10-06-2004, 02:25   #32
Gemici

 
Varsayılan Atalar sözü sözlerin özü

Alıntı:
Atalarımızdan bizlere kalan birbirinden güzel kültür mirası atasözlerimizle ne kadar gurur duysak azdır. Manevi değerlerimizi, ulusumuza özgü duyuş ve düşünüşümüzü, hayata ve olaylara bakış açımızı en iyi şekilde ortaya koyan atasözlerimiz halka mal oldukları günden beri değerlerinden hiçbirşey kaybetmemişlerdir.
Düşüncelerimizi, görüşlerimizi oluşturmada bize yol gösterdikleri ve gözlemlerimizi kısa, özlü bir biçimde ifade ettikleri için dilimizden düşürmedigimiz atasözlerimizi daha iyi tanımak, bilmek bizler için ne denli yararlı ise, bu kültür birikimimizi evrensel nitelikleri dolayisiyla başka uluslardan insanlara tanıtmak da Türklük adına o denli kazançlı olacaktır.


Yukarıdak alıntı Metin Yurtbaşı nın 1993 de yayınlanmış ve 1994 yılında ikinci baskısı yapılmış olan Türkçe – Almanca “Türkisches Sprichwörter-Lexikon” un(Türk Atasözleri Ansiklopedisi) ”Okuyucuya Birkaç Söz” başlıklı girişinden.

Ankara Üniversütesi Germanistik Bölümünde ve sonradan Çukurova Üniversitesinde Edebiyat dersleri veren Prof. Dr. Wilfried Buch un bir önsözünü ve Atasözleri konusunda başka iki makalaesini içeren “Türkisches Sprichwörter – Lexikon” büyük ve itinalı bir çalışmanın sonucu ve sahiden tebrik etmeye değer yapıt. İtinalı Almanca çeviri ve Türk Atasözleri ile eşanlama gelen örnek Almanca Atasözleri eserin değerini dahada artırıyor. Kitabın sonundaki “Türkçe Dizin” ve Atasözlerinin belirli konulara ayrılmış olması okuyucuya istediği atasözünü bulmakta büyük kolaylık sağlıyor.

Atasözleri zamanın estetik süzgecinden ve kuşakların deneyiminden geçmiş, yerine göre taşı gediğine koyan, yerine göre insanı düşüncelere daldıran, yerine göre en zor zamanlarda bizlere yol gösteren az ve öz sözler. Bir atasözü ile söylediklerimizi bazen sayfalar dolusu yazı ile anlatamayız. Atasözleri bir halkın düşünce tarzını, yaşayış biçimlerini, insanların birbir ile ve çevreleri ile olan ilişkilerini ortaya koyar. Bir halkı ve ülkeyi tanımasanız bile, atasözlerini duyduğunuz zaman nelere önem verdiklerini, hangi coğrafi bölgede yaşadığını tahmin etmekte zorluk çekmezsiniz. Nasılki “Tilkinin yüz masalının doksan dokuzu tavuk üstüne” ise; halkların atasözlerinin çoğuda, o halkın eksikliğini hissettiği, özleyipte kavuşamadığı şeyler üzerinedir. Bunun yanında bol bol sahip olduğumuz şeyler de atasözlerine konu olur.Kuraklık nedir açlık nedir bilmeyen halk veya sel baskını, dondurucu kış nedir bilmeyen bir halk “Kışın yaba al, yazın soba al”veya “Kara kışta karlar, martta yağmaz, nisanda durmazsa değme çiftçinin keyfine” demez.. Özgürlük, cesaret, tembellik, misafirperverlik, dostluk, anaya babaya ve büyüklere duyullan saygı iyi karakter özellikleri atasözlerine konu olduğu gibi, tembellik, korkaklık, kıskançlık, kibir gibi kötü özellikler de atasözlerinin konusudur. Ömer Asım Aksoy un deyişi ile “bir ulusun en kapsamlı göstergesi atasözleridir”. Gottfried Herdere göre “atasözleri bir ulusun düşünce tarzının aynasıdır”

Bu kadar övgüden sonra kalkıpta şimdi dersemki “atasözleri özünde tutucudur” kızmazsınız herhalde. Evet atasözleri özünde tutucudur ve tutucu olmalarıda aslında yapılarının gereğidir. Ayrıca belirtmek gerekir, atasözlerinin tutucu olması onların iyi veya kötü oldukları konusunda bir değerlendirme de değildir. Atasözlerinin tutucu olmaları onların belirli bir zaman bölümünün ve belirli bir toplumun, o zaman bölümü için ve o toplum için geçerli olan değer yargılarını ve düşünce tarzını belirtmelerindedir. Bundan yetmiş seksen sene önce söylenmiş bir atasözü olsa olsa bundan yetmiş seksen sene öncesinin değer yargılarını belirtir ve günümüzde geçerlidie ve geçerli olmalıdır anlamına gelmez.

Atasözlerinin tutuculuklarının yanında birde zamanımızın değer yargıları, hatta hatta cezai normlarla çelişenleri var. Birkaç örnek:

Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler.
Yağmur yağarsa oğul-kız başını, taş yağarsa öz başını korumalısın
El oğluna güven olmaz
El ağzına bakan aç kalır
Halka gönül bağlayan sonra pişman olur
Güvenme dostuna saman doldurur postuna
Kimseden kimseye hayır gelmez
Sadık dost akrabadan yeğdir
Akraba ile ye iç, alışveriş etme
Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini
Akrabaya taş atan unmaz
Amcam, emmim, dayim, hepsinden aldim payim
Dayı ile dağ dolan, amca ile bağ dolanma
Merhametten maraz doğar.

Yemeği uzun sürenin ömrü kısa olur.
Yeni dosttan vefa gelmez

Dayak cennetten çıkmadır.
Yemek buldunmu ye, dayak buldunmu kaç.
Kızını dövmeyen dizini döver
Kızını fırsat bulunca, oğlunu canı isteyince evlendir
Devlet mali deniz, yemeyen domuz

Buyurmadan tutan evlat, çağırmadan kalkan avrat, orada olur devlet.


Yukarıda sıraladıklarım sahiden atasözümü? Bazıları bu soruya hayır atasözü değil, sokakta veya sağda solda dinlediğimiz saçmalıklar diyebilir. O zaman şu soruyu sormak gerekir; atasözü nedir? Kulağa hoş gelen, belirli bir düşünceyi veciz şekilde anlatan her söz atasözümüdür? Bir sözün atasözü olabilmesi için eskilik yenilik, herkesçe bilinip bilinmeme diye bir kriter aranırmı?

Atalarımızın özellikle kadınlar konusunda birçok sözleri var.
Erkeğin elinin kiri" olan kadınlar konusundaki atasözleri bir başka sefere.

Saygılarımla