Mesajı Okuyun
Old 05-09-2018, 11:09   #2
Lord Mozart

 
Varsayılan

Meslektaşım geçmiş olsun .Öncelikle söz konusu olaya dolandırıcılık suçunun oluşmayacağının görüşündeyim .Zira dolandırıcılık suçu için failin denetleme imkanını ortadan kaldıracak şekilde hile desise somut olayda alacaklının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlaması suretiyle eylem subüta erecektir. Sizin olayınızda hile veya desise teşkil edecek bir durumun söz konusu olmadığı gibi mağdurun denetleme imkanını ortadan kaldıran bir durumda yoktur. Zira alacaklı taraf icra dosyasına baktığı anda kime ne kadar ödeme yapılmış hangi tarihte yapılmış vs gibi bilgileri öğrenebilecektir. Öte yandan burada sizin eyleminizle kendinize veya başkasına bir yararda sağlanmamıştır. Kanuni vekalet ücreti ve akdi vekalet ücretinin keserek tarafınıza ait olan ödemeleri almışsınız. Burada dolandırıcılık suçunun maddi unsurları oluşmamıştır.Güveni kötüye kullanma suçu oluşumu bakımından ise sizin alacaklıya ait bir parayı uhdenizde tutmadığınız aksine vekalet ücreti ve masraflar için yapılan giderleri öncelikle tahsil ettiğiniz bu hususu da Avukatlık Kanunu 166.maddesinde dile getirilen hapis hakkı çerçevesinde mütalaa edileceğinden güveni kötüye kullanma suçuda oluşmayacaktır.(Aynı yönde 15.Ceza Dairesi , 2014/19105 E, 2017/7516 K, 14.03.2017, 15.Ceza Dairesi , 2016/157 E , 2018/488 K , 17.01.2018)