Mesajı Okuyun
Old 04-02-2016, 11:13   #14
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 22167
Karar: 2015 / 17868
Karar Tarihi: 12.11.2015

ÖZET: Tüketicilere satılacak elektrik enerjisinin fiyatlandırılmasına dair unsurları tespit etme görevi bulunan EPDK'nın bu görevi ve düzenlemeyi yapmakta sınırsız bir fiyatlandırma yetkisinin bulunmaması, gerekse kaçak elektrik kullanan abonelerin işlediği hırsızlık fiili sonucu oluşan zararın kurallara uyan abonelerden tahsili cihetine gidilmesinin hak ve adalet düşüncelerine aykırı olması hususları nazara alındığında … Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Hüküm onanmıştır
.(6502 S. K. m. 70, 73)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki Hakem Kurulu Kararına İtiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINI AŞAĞIDA YAYIMLIYORUZ.

T.C.
İZMİR
1.TÜKETİCİ MAHKEMESİ

ESAS NO: 2012/281 E.
KARAR NO: 2014/2547 K.

DAVA: Satıcının Hakem Kurulu Kararına İtirazı
KARAR TARİHİ: 12/11/2015


Dava, Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali talebine ilişkindir.

Urla Tüketici Hakem Heyetinin karar ve ekleri getirtilmiş ve itirazın süresinde yapıldığı anlaşılmıştır.

Ön inceleme aşamasında tüm deliller toplanmış, THH'nin karar ve ekleriyle davacı kurumdan ilgili belgeler getirtilmiş ve davanın Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na ihbar edildiği anlaşılmıştır. 6502 sayılı TKHK'nun 5 inci maddesinde "haksız şart tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dahil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır. Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez. Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmede yer alan bir hükmün açık ve anlaşılır olmaması veya birden çok anlama gelmesi halinde; bu hüküm, tüketicinin lehine yorumlanır." şeklinde açıklanmıştır.

Mahkememizce Danıştay 13. Daire Başkanlığının 2012/606 esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılmışsa da, Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 esas, 2014/679 sayılı ilamı ile, "4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 4 üncü maddesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmediği, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip bedeli ondan tahsil etme görevini bizzat enerji sahibi bulunan davacıya ait olduğuna, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu" nu belirttiğinden, bekletici mesele sayılma ara kararından dönülmüş, bu doğrultuda tüketicinin kayıp kaçak bedelini talep edebileceği anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun kararında ayrıca, "Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıpla başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kuralara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmamaktadır. Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davacı kurumun çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davacı kendi teknik alt üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi, elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller." şeklinde belirtilmiştir.

Açıklanan tüm bu gerekçeler doğrultusunda gerek 4628 sayılı yasanın 4 üncü maddesi gereğince tüketicilere satılacak elektrik enerjisinin fiyatlandırılmasına dair unsurları tespit etme görevi bulunan EPDK'nın bu görevi ve düzenlemeyi yapmakta sınırsız bir fiyatlandırma yetkisinin bulunmaması, gerekse kaçak elektrik kullanan abonelerin işlediği hırsızlık fiili sonucu oluşan zararın kurallara uyan abonelerden tahsili cihetine gidilmesinin hak ve adalet düşüncelerine aykırı olması hususları nazara alındığında Urla Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70/4 maddesinde "itiraz olunan kararın esas yönünden kanunu uygun olup da kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı itirazın kabul edilmesi gerektiği veya kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılamayı gerektirmediği takdirde tüketici mahkemesi evrak üzerinde kararı değiştirerek veya düzelterek onama kararı verebilir. Tarafların kimliklerine, ticari unvanlarına ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıkları hakkında da bu hüküm uygulanır. Karar, usule ve kanuna uygun olup da gösterilen gerekçe doğru bulunmazsa, gerekçe değiştirilerek veya düzeltilerek onanır." şeklinde açıklanmıştır. 6502 sayılı yasanın 70/4 maddesine göre Tüketici Hakem Heyeti kararlarına süresinde yapılan itirazların koşulları bulunduğu takdirde evrak üzerinde inceleme yapılarak sonuçlandırılabileceği belirtilmektedir.

Dosya kapsamına, toplanan delillere ve Hukuk Genel Kurulunun karar içeriğine göre dava konusu olayda Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın yasa içeriğine göre uygun olduğu ve iptali için gerekli şartların oluşmadığı, dolayısıyla Urla Tüketici Hakem Heyeti kararının onanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve bu doğrultuda sabit olmayan itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,

Davacının itirazı sabit olmadığından REDDİNE,

Davacı tarafından peşin olarak yatırılan harçtan bakiye kalan 8,10.TL harcın tahsiliyle hazineye irat kaydedilmesine,

Davacı tarafından sarf olunan mahkeme masraflarının üzerinde bırakılmasına,

Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalanın HMK.nun 333/1 maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalanın HMK.nun 333/1 maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Kararın taraflara tebliğine, masrafın davacı tarafından ödenen avanstan karşılanmasına,

Kararın bir suretinin 6502 sayılı yasanın 73/8 maddesi gereğince Urla Tüketici Hakem Heyetine gönderilmesine,

Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 14.11.2014