Mesajı Okuyun
Old 09-01-2008, 16:45   #7
justice is lost

 
Varsayılan

Sn.Olguner'in dikkat çektiği Yargıtay kararının metni aşağıda :

10. CEZA DAİRESİ

E. 2006/7350

K. 2006/12717

T. 16.11.2006

ÖZET : 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun 16/1. maddesinde, hükmedilecek para cezasının seksen milyar liradan fazla olamayacağı, bu miktarın 765 sayılı TCK'nın ek 2. maddesine göre her yıl artırılacağı belirtilmiştir. 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ile 765 sayılı TCK'nın yürürlükten kaldırılması, bu Kanuna göre artırım yapılmasının sanık aleyhine sonuç doğuracak olması karşısında, seksen milyar liralık üst sınırın tüm yıllar için geçerli olacağı kabul edilmeli, karşılıksız çek keşide etmek suçundan yargılanan sanıklar hakkında verilen adli para cezasının 765 sayılı TCK'nın ek 2. maddesine göre artırılmasının doğru olmadığı sonucuna varılmalıdır.
DAVA : Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanıklar B... Giyim Ltd. Şti. ve Bilal'in 3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesi uyarınca 655.133.- YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ( İstanbul Onbeşinci Asliye Ceza Mahkemesi )'nin 20.09.2005 gün ve 2004/342 Esas, 2005/835 Karar sayılı hükmü aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 04.04.2006 gün ve 14463 sayılı Kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.05.2006 gün ve 2006/70225 sayılı tebliğnamesi ile dosya Dairemize gönderilmekle incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, "Sanıklar hakkında müsnet suçtan açılan kamu davasının yargılaması sırasında yabancı para ile ifade edilen çek bedelinin ibraz tarihi olan 25.03.2004 tarihi itibariyle Merkez Bankası'nca belirlenen efektif satış kuru esas alınarak Türk Lirasına çevrilmesi gerekirken, 15.03.2004 tarihi itibarıyla V. Bank'tan sorulmak suretiyle belirlenmesi sonucu ceza tayininde isabet görülmemiş ise de,
Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede, 4814 sayılı Kanunla değişik 3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince hükmedilecek para cezasının suç tarihi itibarıyla 102.800 Yeni Türk Lirasından fazla olamayacağı gözetilmeksizin 15.03.2004 tarihli çekten dolayı sanıklar hakkında 655.133 Yeni Türk Lirası adli para cezası ceza tayininde isabet görülmemiştir." denilerek, anılan hükmün bozulması istenmiştir.
3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesinde "Verilecek para cezası seksen milyar liradan fazla olamaz. Bu miktar, 01.03.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ek 2. maddesine göre her yıl artırılır." hükmü öngörülmekte ise de, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 12/b maddesinde, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun bütün ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmış olduğunun belirtilmesi ve bu durumun sanık lehine olması karşısında, para cezası için öngörülen 80.000.000.000.- TL ( 80.000.- YTL )'lik üst sınırın, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca, 765 sayılı TCK'nın ek 2. maddesine göre artırılması mümkün olmadığından, tüm yıllar için geçerli olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
SONUÇ : Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul Onbeşinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.09.2005 gün ve 2004/342 Esas, 2005/835 Karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), aynı Kanun'un 309/4-d maddesi uyarınca, "3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesi uyarınca, sanıklar hakkında hükmedilen '655.133.- YTL adli para cezasının, '80.000.- YTL adli para cezasına indirilmesine, cezanın bu miktar üzerinden yerine getirilmesine", hükmün diğer bölümlerinin aynen infazına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamına ( TEVDİİNE ), 16.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kazancı Bilişim - İçtihat Bilgi Bankası'ndan alınmıştır.

Saygılarımla.