Mesajı Okuyun
Old 14-05-2009, 21:20   #69
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
MUACCELİYET şartı" ile "DOĞMAMIŞ kira bedeli" kavramları bence bir tezat teşkil etmektedir. Bu kira alacakları muacceliyet şartı ile muaccel olmuştur. Artık doğmamasından bahsedilememesi gerekir. Muacciliyet şartıyla doğan talep hakkı, cezai şart değilse (ki bence de cezai şart değildir.) ve de tazminat da değilse ancak "asıl alacak"tır. Bu asıl alacak mecurun ne zaman, mecurun ne zaman yeniden kiraya verilebileceğine göre belirlenmez. Bu alacak bellidir (kalan kira süresi X kira bedeli), mecurun yeniden kiraya verilebileceği zamana göre bundan indirim yapılabilir.


Alıntı:
Yazan Adli Tp
Ancak şu genel bilgiye sahip(t)im. Bir borç doğar, muaccel olur, -vaktinde ödenmezse de- en son temerrüt gerçekleşir. Nasıl ki, muaccel olmamış bir borçtan dolayı temerrüt gerçekleşmezse, doğmamış bir borç da muaccel olamaz. Ancak Sevgili Saim Abi “Kavramları, sağa çekip sola çevirip sonuç çıkarmamız elastikiyet dışında hukukta işe yaramaz kanaatindeyim.” Diyince, bu bilgimden de şüphe ettim.

Sevgili Adli Tip,

Bu iki mesaj sana ait. Ben ilk mesajın üzerine, elastikiyetin işe yaramayacağını ifade ettim.

Unutmamalıyız ki, muacceliyet şartı, henüz günü gelmediği için doğmamış borcu, şart gerçekleşince sanki doğmuşcasına talep etmeye imkan vermektedir. O borç, şarta bağlı bir borçtur ve şart gerçekleştiğinde gününden önce talep edilebilmektedir. Yani gününden önce doğma diye bir şey söz konusu değildir. Şart nedeniyle, -şartın gerçekleşmesi ile birlikte- gününden önce talep etmek imkan dahiline girmektedir. Oysa, kiracı henüz şart nedeniyle erken ödeyeceği kira bedelinin karşılığını almamıştır, günü geldiğinde karşı edimi, mecuru kullanmak suretiyle elde etmiş olacaktır.

Benim o cümledeki muradım çok açık. Kavramları olabildiğince anlaşılabilir yazmamız lazım. Cümleleri soldan sağa, sağdan sola bulmaca gibi yazarsak, bazen farkında olmadan kendimizi de şaşırtabiliriz. Kaldı ki bu elastikiyet mevzuu sadece sana yönelik de değildi. Hepimize yönelik, genel bir ifadeydi.

Netice itibariyle;

Suat bey ile %99 aynı fikirdeyim. %1 farklılık ise şudur:

Suat bey, kira akdi feshedilmeden muacceliyet şartı nedeniyle talep edilebilir hale gelen henüz oturulmamış aylara ait kira bedellerinin, tahliyeden sonraki kira müddetinin hitamına kadar her halukarda kiralayana ödenmesi gerekir düşünecsindedir.

Ben ise; Kira akdi feshedilip de bu karar kesinleşirse akdin geçersiz olacağını ve kiralayanın fesih iradesinin sonucu tahliyeden sonraki aylar için muacceliyet şartı dairesinde kira bedelinin talep edilmemesi gerektiğini söylüyorum. Çünkü akdi fesheden ve tahliye isteyen kiralayandır. Akdin feshine kusuru ile kiracı sebep olmuşsa ki olduğu varsayılabilir, bunun sonucu olarak kiraya verene kadar gereken yeterli bir süre için "tazminat" talep edilmesi mümkündür ancak bu tazminat, muacceliyet şartının sonucu olarak değil, ayrı bir talep ile dile getirilebilir ve tazminat davacısı, davasını ve bu arada zararını ispatlamak zorundadır.

Bunun dışında farklı bir düşüncemiz söz konusu bile değildir.