Mesajı Okuyun
Old 30-11-2010, 16:08   #4
üye32062

 
Varsayılan

Ekteki karar işinize yarayabilir. Uygulamada bankalara yazılan müzekkerelerin altına " maaş hesabı dışındaki hesapları " üzerine haciz konulması şeklinde kayıt düşülüyor. iyi çalışmalar

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/9112
Karar: 2001/28
Karar Tarihi: 15.01.2001

ÖZET: İcra İflas Kanununun 83/son maddesi gereğince maaşın 1/4'ünden fazlasının haciz mümkün değildir. Mahkemece davacı aleyhine girişilen icra takipleri sonucu maaş haczi yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının maaşından aleyhine yapılan takipler nedeniyle haciz uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise miktarının belirlenmesi ve buna göre maaşın 1/4'ünü aşmayacak şekilde bankanın kesinti yapma hakkı bulunduğu düşünülerek sonucuna göre karar vermek gerekir.


(2004 S. K. m. 83) (818 S. K. m. 118)

Taraflar arasında görülen davada Kınık Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 28.8.2000 tarih ve 2000/137-229 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali O. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şubedeki maaş hesabındaki 279.000.000 liranın tümüne yine bankaya olan kredi borcu nedeniyle el konulduğunu, bu konuda müvekkilinin hiçbir izni ve muvafakati olmadığını ileri sürerek, bu miktarın elkoyma tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, BK.118. maddesi gereğince karşılıklı borçların takasının mümkün olduğu, somut olayda maaşın davalı bankanın borcu olmayıp, maaşın ödenmesinde aracılık sıfatı olduğu, bu nedenle maaşın kredi borcu için mahsup edilmesinin doğru olmadığı, kredi sözleşmesindeki 1-5. maddedeki yetkinin banka gelirleri için sözkonusu olabileceği, maaş hesabındaki paranın banka geliri olmadığı, davacının insani düzeyde en az şartlarda yaşayabilmesinin temini için maaşının 1/4 ünün mahsubunun mümkün olduğu gerekçesiyle davanın 209.250.000 lira üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davacının temyizine gelince; davacının, davalı banka şubesindeki emekli maaşı hesabındaki paranın tümünün, davacının kullandığı kredi borcuna mahsuben virman suretiyle elkonulduğu anlaşılmıştır. Bunun yanında, davacının borçları için de, davacı aleyhine icra takipleri yapılmış ve maaş haczi için Emekli Sandığı Genel Müdürlüğüne yazılar yazılmıştır.

İcra İflas Kanununun 83/son maddesi gereğince maaşın 1/4'ünden fazlasının haciz mümkün değildir. Mahkemece her ne kadar davacının hesabındaki paranın 1/4'ü tenzil edildikten sonra bakiyesi için kabul kararı verilmiş ise de, davacı aleyhine girişilen icra takipleri sonucu maaş haczi yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının maaşından aleyhine yapılan takipler nedeniyle haciz uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise miktarının belirlenmesi ve buna göre maaşın 1/4'ünü aşmayacak şekilde bankanın kesinti yapma hakkı bulunduğu düşünülerek sonucuna göre karar vermek gerekir iken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları