Mesajı Okuyun
Old 17-06-2016, 23:06   #2
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2011 / 549
Karar: 2012 / 661
Karar Tarihi: 24.01.2012

ÖZET: Asıl borçlu davalı dışındaki müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmelerini imzalayan diğer davalıların kefaletlerinin geçerli olduğu dikkate alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.(4721 S. K. m. 884) (818 S. K. m. 484)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada Bor Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.04.2010 tarih ve 2009/192 - 2010/135 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 24.01.2012 günde hazır bulunan davacı vekili Av. K. C. ile davalı M. K. vekili Av. R. E. gelip, diğer davalı A. Y. ve vekili tebligata rağmen duruşmaya katılmadıklarından, duruşmada hazır bulunan taraf vekilleri dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmış olup, Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalı şirketin dava dışı bankadan üç ayrı tarihte değişik limitle kredi kullandığını, bu sözleşmelere diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, dava dışı bankanın sonradan sözleşmeler için ek teminat istemesi üzerine müvekkili taşınmazı üzerinde 150.000,00 TL üzerinden ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi alacaklısı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, müvekkilinin borcu indirerek ödemede bulunduğunu, TMK.nun 884. maddesi uyarınca davalılardan alacaklı olduğunu ileri sürerek, 75.000,00 TL’nın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı M. K. vekili, borcun kredi kullanan firma tarafından ödendiğini, sözleşmenin kefil sıfatıyla imzalandığını, bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Diğer davalılar, davaya yanıt vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin dava dışı bankadan üç ayrı tarihte kredi kullandığı, diğer davalıların bu kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları, kefalet sözleşmesinde kefil oldukları miktarın açık olarak belirtilmediği, BK'nun 484.maddesi uyarınca geçersiz bulundukları, davalı şirket hakkındaki davanın atiye bırakıldığı, davalı gerçek kişilerin sorumlu olmayacakları gerekçesiyle bu kişiler hakkındaki davanın reddine, diğer davalı hakkındaki davanın tefrikine, davacının talebi olması halinde ayrı bir esasa kaydedilmesine ve bu davalı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, kredi borcunun teminatı olarak taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiren ve asıl borcu ödeyen taşınmaz maliki davacının, ödemiş olduğu tutarın TMK'nun 884/2. maddesi uyarınca kredi kullanan asıl borçlu davalı şirket ile müşterek borçlu müteselsil kefil diğer davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

Davalı şirketin dava dışı bankadan 23.12.2004 tarihinde 80.000.000.000.-TL limitli, 15.12.2004 tarihinde 190.000.000.000.-TL limitli ve 30.06.2005 tarihinde ise, 300.000 YTL limitli kredi kullandığı, diğer davalıların kredi sözleşmelerinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili oldukları, dava dışı kredi kullandıran bankanın kefalet teminatını yeterli görmemesi sonrasında davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde anılan kredi sözleşmelerini de kapsar şekilde kredi kullandıran lehine 22.09.2006 tarihinde ipotek tesis ettirdiği, borcun ödenmemesi sonrasında kredi alacaklısının başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucu davacının ödeme yaptığı ve taşınmazı üzerinde ipoteği kaldırmış olduğu ve ödemiş olduğu tutarın asıl borçlusu ve kefilleri olan davalılardan tahsili için işbu davayı açtığı hususu dosya kapsamıyla sabittir.

Karar gerekçesinde de vurgulandığı üzere, BK'nun 484.maddesi uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, yazılı olması ve kefilin sorumlu olacağı miktarın belirli olması zorunludur. Kefilin sorumluluğu, kefalet limitindeki miktar ile temerrüdünün hukuki sonuçları ile sınırlıdır. Somut uyuşmazlıkta yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, üç ayrı kredi sözleşmesinde de limitler belirlenerek asıl kredi borçlusu davalıya kredi kullandırılmış ve bu sözleşmeler diğer davalı kefillerce de imzalanmıştır. O halde, davalı kefillerin sorumlu olacakları miktarların belirgin olduğunun, başka bir ifadeyle kefaletlerinin geçerli bulunduğunun kabulü gerekir.

Bu durum karşısında, asıl borçlu davalı dışındaki müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmelerini imzalayan diğer davalıların kefaletlerinin geçerli olduğu dikkate alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına, takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2012 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)