Mesajı Okuyun
Old 04-12-2006, 17:45   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Ben sorunuzdan şunu algıladım. Hakim aynen taksimin mümkün olmayacağına kanaat getirdi ve bunu bir şekilde belli etti. Ya da bilirkişi raporu öyle geldi. Siz de satılmasını istemediğiniz yeri kurtarmak adına ıslah ile mülkiyet türünü değiştirip, durumu kurtarmak istiyor ve müşterek mülkiyette payınıza düşen hisseyi ben kullanmaya devam edeyim. Diğerleri de kendi payını ne yaparsa yapsın.. Şeklinde bir düşünceye girdiniz. Eğer bu algılamam doğru ise..

Öncelikle aynen taksimin mümkün olmayacağı ortaya çıktı ise muhtemelen yerin satışına karar verilecektir. Ancak müşterek mülkiyete dönüştürmenizin yerin satışını önlemesi söz konusu değildir. Satış kararı halinde her iki mülkiyet türünde de ihaleye girme hakkı olan paydaşlar ihaleye girerler ve tabidir ki zaten kendilerinin olan hissenin parasını ödemezler. Yani eşit oranda 4 paydaş var ve ben de 1 paya sahipsem. İhaleye girdiğimde zaten kendimin olan 1 payın parasını tabi ki ödemem. İster müşterek malik olalım, ister iştirak halinde farketmez. Mahsup dediğim budur. Yani ihale bedeli ödemem gereken bir borçsa kendi payımın mahsubunu talep ederim ve 3 paya düşen parayı ödeyip, yerin mülkiyetini alabilirim. Bu arada ihaleye ortak girip giremeyeceklerini sormuşsunuz onu yeni farkettim. Bence girebilmeliler. Ancak usulen nasıl olur onu bilmiyorum. Birbirlerine güveniyorlarsa biri hepsi adına ihaleye girer. Geçici olarak bir para temin edip, vezneye yatırırlar. Dışarıda kalan paydaşa para ödenir. Sonra diğer paydaşlar da vezneden paralarını çekip, ihaleye girene verirler mesela.. Ya da ben olsam böyle yapardım. Tabi aralarında teminat senedi vs. yapmaları kendi menfaatlerinedir. Takas/mahsup işin terim yönü o kadar da önemli değil..