Merhaba,
Adliye stajının kalkması gerektiğine ben de inanıyorum. Yalnız bu bir "devrim" değil "inkılap" niteliğinde olmalı ve "yerine daha faydalı olanı tesis edilmeli." Gerekçe olarak birşey öğrenmek veya öğrenememek, hak veya sorumluluk tartışmalarına girmeksizin şunu söyleyebilirim: Bugüne kadar duruşmalarda bizzat şahit olmuşsunuz ya da birilerinden dinlemişsinizdir ki hakimler veya savcılar avukatları azarlayabiliyor, bilgilerini sorgulayabiliyorlar. Ne yazıktır ki çoğa yakın bir avukat "sürüsü" de hakimlerin ve savcıların bu tutumuna karşı "ezik" kalıyorlar. Bu psikolojik baskı, hakim ve savcıların ta en başta, yani staj sırasında avukatları kafa kola almalarıyla başlıyor. Yargı sisteminde eğer hakim, savcı ve avukat eşitse ya da denkse neden avukat adayının stajının geçerliliği bir hakim ya da savcının iki dudağı arasında? Diyelim ki avukat staj yaptığı mahkemenin duruşmasına gelmedi ya da hakimin "verdiği ödevi" yapmadı; sonuç üzülerek belirteyim ki "geçmez" notu almak ve o mahkemedeki stajı tekrarlamak. Hakim ve savcılar bizim amirimiz mi, öğretmenimiz mi, var edenimiz mi? Neden bir avukatın geleceği hakim veya savcının eline kalıyor? Aynı fakülteden mezun, ve hatta kolay yolu seçip 3-5 ay çalışıp sınav kazanmış bir insan neden "levhaya yazılır yazılmaz büro açmak zorunda olan", "vergi,kdv,prim" vs. gibi yükümlülükler altına giren, karnını doyurmak için koşmak zorunda olan bir insandan üstün kabul edilmiş? Adliye stajı olmalı ama böyle değil. Dahası, hakimlerinden aldıkları "arka"nın şımarıklığıyla avukatları ezmeye çalışan mübaşir ve kalem mensupları... Yazık ki bunlara "abi, abla" çeken meslektaşlar(!).
Saygılarımla.