Mesajı Okuyun
Old 19-08-2007, 22:49   #6
Yeşim Dağgeçen

 
Varsayılan

BİLDİĞİM KADARI İLE FRANSA'YA DOĞRUDAN TEBLİGAT YAPABİLİYORSUNUZ AŞAĞIDA DAYANAK ANLAŞMADAN METİN EKLEDİM UMARIM İŞE YARAR

A) 1965 TARİHLİ HUKUKÎ VE TİCARÎ KONULARDA ADLÎ VE GAYRİADLÎ BELGELERİN YABANCI MEMLEKETLERDE TEBLİĞİNE DAİR LAHEY SÖZLEŞMESİNE GÖRE TEBLİGAT USULÜ
".......
(19) Doğrudan tebligat usulü
a) Yukarıda açıklandığıgibi, 1965 Lahey Tebligat Sözleşmesinde kabul edilen tebligat yöntemi, kural olarak "Merkezî makamlar aracılığı ile tebligat" olup, 8'inci madde ile taraf devletlere konsoloslukları aracılığı ile kendi sadece vatandaşlarına tebligat yapma olanağı da tanınmış bulunmak tadır.
b) 1965 tarihli Lahey Sözleşmesi ile kabul edilen istisnaî tebligat yöntemlerinden biri de, doğrudan posta yolu ile tebligattır. Bu yönteme, sadece Sözleşmenin 10'uncu maddesine çekince koymayan ülkeler açısından başvurmak mümkündür. Türkiye, 10'uncu maddedeki tebligat yöntemini kabul etmeyeceğini bu maddeye koyduğu çekince ile belirtmiş bulunmaktadır.
c) Anılan Sözleşmenin 10/a maddesi uyarınca, aşağıdaki devletler ülkelerinde muhataplara doğrudan posta vasıtasıyla tebligat yapılmasını kabul etmişlerdir:
Amerika Birleşik Devletleri, Antigua ve Barbuda, Bahama Adaları, Barbados, Belarus, Belçika, Bostvana, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, Birleşik Krallık (İngiltere) ve Kuzey İrlanda, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Letonya, Lüksemburg, Malavi, Portekiz, Romanya, Slovenya, Saint Vincent ve Grenadines.
d) Buna göre, tebliği çıkaracak yetkili merci tarafından, tebliği istenen belgelerin Türkçesi ile muhatabın dilinde yapılmış çevirisinin, 184 numaralı form ekinde, Bakanlığımız aracı kılınmaksızın iadeli taahhütlü posta yolu ile doğrudan muhatabın adresine gönderilmesi mümkün bulunmaktadır.
e) Bununla birlikte, Sözleşmenin amaçlarından birinin de, "muhataba, mümkün olduğu ölçüde kendisini savunmaya yetecek zaman tanımak sureti ile tebliği istenen belgelerden gerçekten haberdar olmasını sağlamak" olduğu göz önüne alındığında, bu yöntemin, merkezî makamların sözleşme garantilerine uygunluk denetimini ortadan kaldırdığı için, tarafların savunma hakkını kısıtlamayacak bir biçimde ve azamî özenle kullanılması ve uygulama ile ilgili olarak tereddüt hasıl olması halinde Bakanlığımızdan bilgi talep edilmesi uygun olacaktır.
f) Nitekim, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 38'inci maddesine benzer düzenlemeleri olan birçok ülkenin, bu yöntemle tebligat yapılarak elde edilmiş mahkeme kararlarının tenfizinde "tarafların uygun biçimde temsil edilme olanağına sahip olup olmadıklarını" değerlendirdiği ve doğrudan posta yolu ile tebligatı muhatabın hakları açısından yeterli bulmayan ülkeler bulunduğunun gözden uzak tutulmaması gerekmektedir. "