Değerli Meslektaşlarım;
Müvekkilimin kardeşi, konut nitelikli taşınmaz alımı için bir bankayla finansal kiralama sözleşmesi akdetmiş, sözleşme gereği ödemesi gereken taksitlerin büyük kısmını ödemiştir. Ödenen bedellerin büyük kısmı müvekkilim tarafından ödenmiştir. İlerleyen süreçte Müvekkilin kardeşi zorunlu olarak Hollanda'ya taşınmış,Mernis sistemindeki adresini de Hollanda olarak değiştirmiştir. (Hollanda vatandaşlığı kazandığından dolayı Türk Vatandışlığından çıkmıştır) Yurtdışına çıktıktan sonra ödemesi gereken taksitleri ödememiş ve banka tarafından taşınmaz 6502 S.K.m.34 hükmü gereği 3.kişiye satılmış, banka alacaklı olduğu miktarı almış kalan bedeli de kendi nezdinde bir hesap açtırarak bu hesaba yatırmıştır. Hesap açılış işlemini ve bedeli tamamen keyfiyete dayalı olarak gerçekleştirmiş olup herhangi bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Müvekkilim, kardeşinden ödemiş olduğu bedellere karşılık iki adet kambiyo evrakı(senet) almış ve kardeşi yurtdışına gittikten sonra uzunca bir süre kendisine ödeme yapmasını beklemiştir. Kardeşi uzunca bir süre beklenmesine rağmen ödeme yapmamış, iletişimi de kesmiştir. Şu anda iletişim kuramamaktadırlar. Müvekkilimin alacağının tahsili için kambiyo takibi başlattım ve Mernise kayıtlı adresine ödeme emri tebligatı çıkararak takibin kesinleşmesini sağladım. Kambiyo takibi dosyasından İ.İ.K.89/1 haciz ihbarnamesi düzenleyerek Müvekkilin kardeşinin parasının bulunduğu bankaya gönderdim. Banka tarafından hesaba haciz şerhleri işlenmiş fakat banka tarafından seri bir şekilde sulh hukuk mahkemesine başvurularak tevdi mahalli tayini talep edilmiş, başvuru dilekçesinde hesaptaki paraya haciz şerhi işlendiği belirtilmiş ayrıca tarafımızca başlatılan icra takibinin hukuka aykırı bir şekilde kesinleştirildiği, borçlu olan kişinin vatandaşlıktan çıkma yoluyla Türkiye vatandaşlığının sona erdiği, vatandaşlıktan çıkmış olan kişilerin Mernis adresine tebligat yapılamayacağı, abi ile kardeş arasında borç ilişkisinin şüphe uyandırdığı, vatandaşlıktan çıkan kişiye tebligat yapılmış olması gibi durumların bankada ciddi bir şüphe oluşturduğu, hesaptaki bedelin kime ödeneceğinin konusunda da ciddi tereddütler olduğu için mahkemeden hesapdaki bedellerin hak sahipliğini ispat edene ödenmek üzere tevdi mahalli tayini talep ettiklerini belirtmişlerdir. Sulh hukuk mahkemesinin işbu iddiaları inceleme gibi bir yetkisi bulunmaktamıdır? 3.kişi konumundaki banka tarafımızın başlatmış olduğu icra takibinin hukuka uygunluğu v.s. hususlarda iddiada bulunma hakkı varmıdır? Mahkemenin bu iddialar karşısında verebileceği karar ne yönde olabilir?
Sayın Meslektaşlarım daha önce karşılaştığım bir durum olmadığı için yardımınıza ihtiyacım bulunmaktadır. Değerli vaktinizi ayırdığınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum. Saygılarımla.