|
|
|
|
|
|
Sevgili Meslektaşlar,Çoook Duygusalım!
Bürosunu açalı 5 ay olmuş, büro giderleri meslek zorlukları ve daha niceleriyle boğuşan genç bir meslektaşınız olarak,
Eğer bir gün veya kısa bir sonra meslek değiştirmeye karar verirsem(kpss ile bağlantılı memuriyet, hakim-savcı olmak vs...) şu an elimde bulunan Adli Yardımdan gelen davalar ve CMK görevlendirmeleriyle birlikte(soruşturma ve kovuşturma beraber) kendi üstlendiğim davaları ne yapabilirim? Eğer birgün zorluklar canıma tak ederde mesleğe veda etme durumuna gelirsem bu saydıklarımın benim için frenleyici olmasını istemiyorum.
Böyle bir karar alırsam sizce bu saydıklarım konusunda kendimi sorumluluktan kurtaracak ne yapabilirim? Nasıl devredebilirim vs...?
Ayrıca son olarak şahsi vergi kaydı konusunda yapmam gereken işlemler neler olur? Okuduğunuz ve cevapladığınız için teşekkürler...
|
|
 |
|
 |
|
Aklına gelen/kafanı kurcalayan bu sorunların hepsi ciddi sorunlardır. Şahsen bu sorunları yaşamış bir meslektaşın olarak söylüyorum bunu. Büromu açtıktan sonra 5. aydı, ben de senin gibi ziyadesiyle "duygusaldım". Ne yazık ki senin işlerinin yoluna girmesini bir türlü beklemeyen durumlar oluyor hayatında. İşte bu nedenlerin de baskısıyla tam o aylarda ben de senin düşüncelerine kapılıyordum. "Olsun diye uğraşıyorum ama ya bir gün bana göre değilmiş dersem, o zamana kadar üstlendiğim işler prangam olmasın" diyordum. O sıralarda bir de bu durumları önceden yaşamış iki büyüğümle tanıştım: ikisi de 30'larının bitmesine ramak kala kendi tabirleriyle "avukatlığa mahkum olmaktan" kurtulmuş (işler ters gidince böyle deniyor demek ki), büyük bir başarıyla hakim olabilmişlerdi. İkisinden de büroyla birlikte hazırlık sürecinin ne kadar çileli yürüdüğünü, sonrasında işlerin ne zorluklarla tasfiye edildiğini dinledim...
Dostum öncelikle şu açık: kendi büronu açmakla en doğrusunu yaptın. Çünkü avukat yanında avukatlık, Allah beni muhtaç etmesin, hiç yapmak istemeyeceğim bir şey ve bence mesleğin tabiatına aykırı bir çalışma tarzı. Yapılacak iş avukatlıksa, senin yaptığın en doğrusu. O bakımdan endişelerin geçmişe değil önüne ilişkin olsun.
Ben 5. ayımda tek başıma olduğum büroma stajdan tanıştığımız çok iyi bir dostumu tekrar davet ettim. Bu kez o da kabul etti ve biz "gider ortağı" olarak çalışmaya başladık. Bu beni bir hayli rahatlattı. Büromda 1,5 senem dolduğunda mevcut işleri tasfiye etme gereği hasıl olmuştu; ortağım olmasaydı bilmiyorum ne yapardım. O bakımdan benim sana tavsiyem yapabiliyorsan eğer kendine şimdiden bir ortak/yol arkadaşı bulman.
Biraz somut konuşalım. Büronu tavsiye edeceksen seni bekleyen işler:
-CMK'ların tasfiyesi: Makbuz kestiğin ve ücretini tahsil ettiğin görevler için dosyalarına ücretsiz bakacak bir meslektaşını bularak baroya bildirmen gerekir. Ücretini tahsil etmediğin görevler için doğrudan "görev iadesi" yapabilirsin. Bu esnada CMK servisine de istifanı sunacaksın.
-Adli Yardım dosyalarının tasfiyesi: Ücretini tahsil ettiğin dosyalar için dosyayı ücretsiz takip edecek bir meslektaşını baroya bildireceksin ve adli yardım servisinden istifa edeceksin.
-Özel Dosyaların: İşte en zor kısım bu. Bunları hatır/gönül için yahut anlaştığınız bir miktar ücret için senin yetki belgenle yahut yeniden çıkarılacak vekaletnamelerle takip edecek bir meslektaş bulsan bile bunları asla gerçek anlamda tasfiye edemezsin. Çünkü işi başlatan kişi olarak bir kez müvekkilinle kurduğun bağ ve özel ilişki her zaman devam eder. Meslektaşın dosyayı takip eder, ara kararları yapar ama müvekkil seni arar, sana sorar, müvekkili aramak gerektiğinde senin araman gerekir çoğu kez.
-Vergi kaydının tasfiyesi: Vergi dairene terk bildiriminde bulunacaksın. Terk ettiğin aydan yıl sonuna kadar KDV, GGV, Stopaj yükümlülüğün sona erecek, sonraki yıl Martta önceki yıla ait YGV tahhakkuk edecek ve ödeyeceksin. Böylece vergi kaydın kapanmış olacak.
-SSK ve Baro: Atıldığın yeni işe göre bu kurumlar nezdindeki kayıtlarının da güncellenmesi/silinmesi gerekecek.
Sen şimdilik "iyi düşün". En iyi ihtimallerin gerçekleşmesini bekle ama tedbiri de elden bırakma. Kolay gelsin...