Meslektaşım merhaba, öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
HMK 107. maddede tam belirttiğiniz gibi "asgari tutardan" bahsediyor. "Belirlenebilecek asgari tutar" diye bir ifade yok Kanunda. Ancak ne var ki; bir çok yargıtay kararlarında belirlenebilecek asgari tutarın dava dilekçesinde yazılması gereğinden bahsedilmiştir. Doktrinde ise az da olsa asgari tutara kanunla bir sınırlama getirilmediği, kaldı ki, zaten tutar kesinleştikten sonra bedel artırımı yapılıp harç tamamlandığından çok da önemli olmadığı yönünde görüş var. Ben de aynı fikirdeyim. Diğer taraftan ise dilekçede "fazlaya dair haklar saklı tutulduğu" yönünde ibarenin olması davanın belirsiz mi yoksa kısmi dava mı olduğunu hususunu tereddütlü kılıyor. Ön incelemede belirsiz alacak davası olduğu yönünde açıklama yapıldı ama yine de böyle bir durum var. Bedel artırımı ve ıslahla ilgili olarak da size katılıyorum. Teoride öyle olsa da pratikte Hakimler daha siz ıslah ya da bedel artırımı yapmadan davayı biranda ret edebiliyorlar. Somut olayda "hukuki yarar eksikliğinden" ret gelebilir diye çekincem. Ki bir çok yargıtay kararında yerel mahkemelerin bu yönde hareket ettiğini okudum. Elbette yargıtaydan bozma gelebilir ancak pratikte bu size çok zaman kaybettirdiği gibi müvekkile de anlatmanız zor.