Mesajı Okuyun
Old 09-10-2013, 16:25   #20
Admin

 
Varsayılan

Ben anlaşmazlığın düğüm noktasının teknik konulara yeterince hakim olunmaması olduğu görüşündeyim.

Önce mevzuata bakalım:

CMK 291:

Alıntı:
TEMYİZ İSTEMİ VE SÜRESİ
MADDE 291. (1) Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu bulunan sanık hakkında 263 üncü Madde hükmü saklıdır.

CMK 38:
Alıntı:
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA YAPILAN TEBLİGAT
MADDE 38. ....

Elektronik işlemler
Madde 38/A – (Ek: 2/7/2012-6352/95 md.)
(1) Her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.
...
(3) Bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen her türlü belge ve karar elektronik ortamda düzenlenebilir, işlenebilir, saklanabilir ve güvenli elektronik imza ile imzalanabilir.
(4) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlar diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilir. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe fiziki olarak ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez.
...

CMK Md 38/A-3 çok açık ve CMK 291'de ki "dilekçe verilmesi" kavramını kapsadığı da muhakkak. Ben ne Mahkemenin, ne de Yargıtay'ın elektronik imza ile imzalanmış ve gönderilmiş bir temyiz dilekçesini geçersiz kabul edeceğine inanmıyorum Nitekim Mahkeme kararında da elektronik imzalı dilekçenin ıslak imzalı olmadığı için kabul edilmediği söylenmiyor, dilekçenin elektronik imzalı gönderilmediği belirtiliyor.

Bir diğer deyişle Mahkemenin bu dilekçeyi reddetme sebebi UYAP üzerinden gönderilen bu evrakın elektronik imzalı olmadığını düşünmesi.

Bu da yukarıda da değindiğim gibi esasında teknik konulara hakim olunmamasından kaynaklanan bir düşünce tarzı. UYAP üzerinden yapılan her işlem teknik olarak elektronik imzalıdır, zira sisteme giriş en başta elektronik imza ile olmaktadır. Bu nedenle sistem her işlem için ayrı ayrı elektronik imzalama prosedürü içermez, zira elektronik imzalamanın tüm teknik kontrollerini zaten sisteme giriş yapılırken yapar. Bu nedenle UYAP'a bir kez giriş yapıldıktan sonra, UYAP üzerinde yapılan tüm işlemler teknik olarak güvenli ve elektronik imzalı kabul edilmelidir, bunun aksi yönde bir düşünce elektronik imzanın temel prensiplerine, ruhuna, teknik yapısına ve amacına aykırıdır.

Elektronik imzanın çalışma tarzını yeterince iyi bilmeyen bir UYAP kullanıcısı Mahkeme kalemlerinin ve Hakimlerin UYAP üzerinden yaptığı yazışmaların altına sistem tarafından otomatik eklenen "bu döküman elektronik imzalıdır, ayrıca ıslak imza aranmaz" metnini bir dökümanın elektronik imzalı olmasının göstergesi zannedebilir. Teknik olarak bu doğru değildir. UYAP üzerinden adliye personelinin yaptığı işlemlerde dökümanların altına bu bilginin yazılması dökümanın elektronik imzalı olmasının koşulu değildir, sadece bilgilendirme niteliğindedir ve sistemin programlanma tarzının bir sonucudur. Bu ifade döküman altında olmasa dahi, UYAP'a giriş elektronik imza ile olduğundan, bu sistemde yapılan HER TÜRLÜ İŞLEM elektronik imzalıdır.

Bence Mahkemenin bu konuda yanılmasının sebebi bu teknik ayrıntıya vakıf olmaması.
Alıntı:
Peki şimdi ne olacak?Yragıtay Başsavcısının vicdanına mı kaldık?
Bence Türkiye Cumhuriyeti Devleti, AİM'in vicdanına kaldı.

Bu kararın başka bir örneğinin çıkacağını sanmıyorum. Karar bariz şekilde hatalı ve benzeri bir kararın tekrar verilmesini veya verilse dahi bu defa Yargıtayca onaylanmasını mümkün görmüyorum. Bu karar bence zuhulen verilen ve sehven onanan bir karar olarak kalacak ve başka bir emsali olmayacak. Ancak kararla gelinen nokta sanığı telafisi imkansız şekilde mağdur ettiğinden, AİM'in hükmedeceği tazminatın miktarını düşünmek bile istemiyorum.