Mesajı Okuyun
Old 15-12-2006, 10:28   #8
resume

 
Varsayılan İlgili Danıştay kararı ....

Ben bu karara ordu barosunun sitesinde ulaştım okudum ve buraya post ediyorum.Bana bu karar çelişkili gibi görünüyor.

işte o karar:

Avukatlık kimliklerinin kimlik tespitine esas belge olarak kabul edilmeyeceğine ilişkin Türkiye Bankalar Birliğinin 17.05.2004 tarih ve 2512 sayılı işleminin ve bu işleme dayanak teşkil eden Karaparanın Aklanmasının önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 6. maddesi (a) bendinin iptali istemi ile ilgili olarak Ankara Barosunca açılan dava Danıştay tarafından reddedildi.
T.C. DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/2524
Karar No : 2006/3512



_____ : Ankara Barosu Başkanlığı

Adliye Sarayı B Blok Kat:5 - Sıhhiye/ANKARA
_____ : 1-Maliye Bakanlığı
2- Türkiye Bankalar Birliği
_____ : Av. Bülent Ensari, Av. Volkan Esiner
Şehit Ersan Cad. No: 4/3 - Çankaya/ANKARA


Davan

ınÖzetti: Avukatlık kimliklerinin kimlik tespitine esas belge olarak kabul edilmeyeceğine ilişkin Türkiye Bankalar Birliğinin 17.05.2004 tarih ve 2512 sayılı işleminin ve bu işleme dayanak teşkil eden Karaparanın Aklanmasının önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 6. maddesi (a) bendinin iptali istenilmektedir.
Maliye Bakanlığının Savunmasının Özeti : Yönetmelikte her türlü resmi kimlik belgesi üzerinden değil yanlızca ismen sayılan resmi kimlik belgeleri üzerinden kimlik tespiti yapılmasının öngörüldüğü, avukat kimliklerinin mesleki bir gruba ait olması nedeniyle bu kimliklerin "kimlik tespiti" uygulamasında kabul edilmesinin, diğer meslek gruplarının da benzer düzenlemeler yapmasına yol açacağı, bunun da uygulamada ciddi zararların ortaya çıkmasına neden olacağı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Türkiye Bankalar Birliğinin Savunmasının Özeti : Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının yazısında kimlik tespitinde kullanılacak belgelerin kapsamının genişletilmesinin düşünülmediği, avukat kimliklerinin kimlik tespitinde esas belge olarak kabul edilemeyeceğinin belirtildiği ve bu görüş doğrultusunda işlem tesis edildiği, yapılan işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Daniştav Tetkik Hakimi Gülsen A. PEHLİVAN'ın Düşüncesi : istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savaşa Radive TİRYAKİ'nin Düşüncesi : Dava,Avukatlık kimliklerinin kimlik tesbitine esas belge olarak kabul edilmeyeceğine dair.Türkiye Bankalar Birliği işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 6.maddesinin (a) bendinin istemiyle açılmıştır.
19.11.1996 günlü 22822 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun 15.maddesinde,"Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak kimlik tesbitine dair gerekli düzenlenmelerin yapılması....Bakanlar Kurulunca bu Kanunun yayım tarihini izleyen altı ay içinde çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir, "hükmü yer almaktadır.


T.C.
DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No
: 2004/2524
Karar No : 2006/3512
Anılan hüküm uyarınca Maliye Bakanlığınca çıkarılan Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Kimlik tesbit usulü" başlıklı 6.maddesinde,kimlik tesbitinin bu maddede sayılan belgelerin aslının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopilerinin alınması veya işlemle ilgili evrakın arkasına kimlik bilgilerinin kaydı suretiyle yapılacağı,kimlik tesbitinde kullanılacak belgelerin Türk uyruklu gerçek kişiler İçin nüfus hüviyet cüzdanı,sürücü belgesi veya pasaport olduğu, aynı maddenin son fıkrasında da,Başkanlığın kimlik tesbiti zorunluluğuna ilişkin usul ve esaslar ile kimlik tesbitine esas belge nevini belirlemeye yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
Davacı,5043 sayılı Yasayla değişik 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 9.maddesinde avukat kimlikleri,tüm resmi ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmi kimlik hükmündedir.kuralı yer aldığını,bu nedenle yönetmelik hükmünün yasaya aykırı oludğunu iddia ederek söz konusu yönetmelik maddesinin iptalini talep etmektedir.
Karapara, çeşitli yasalarda yasaklanmış fiillerin işlenmesi suretiyle elde edilen para veya para yerine geçen her türlü kıymetli evrakla, mal veya gelirleri veya bir para biriminden diğer bir para birimine çevrilmesi de dahil, sözü edilen para, evrak,mal veya gelirlerin birbirine dönüştürülmesinden elde edilen her türlü maddi menfaat ve değerdir. Karaparanın elde edilenlerce meşruiyet kazandırılması amacıyla değerlendirilmesi, bu yolla elde edildiği biiinen karaparanın başkalarınca veya elde edenlerce kullanılması, kazanılması, kaynak veya niteliğinin değiştirilmesi, gizlenmesi, yerinin değiştirilmesi, transfer yoluyla aklanması karapara aklanma suçunu oluşturmaktadır. Sayılan bu suçların içinde bulunan ilgililerin tesbitinde dolayısıyla karaparanın aklanma suçlarının tesbiti ve önlenmesi açısından kimlik tesbitinin önemi açıktır.
Kimlik tesbiti için tesbite esas belgelerin sayısının çokluğu nedeniyle kimlik tesbitinin yapıldığı alanlarda, birimlerde görevlilerin bazı zorluklarla karşılaşmaları olasıdır.. Kimlik tesbitine esas belge sayısı ne kadar az ve herkesçe tanınabilen belgelerden olursa, görevlilerin kimlik tesbitinde yanılmalarının sözkonusu olmayacağı açıktır. Bazı kamu kurumlarınca, çalışma alanlarıyla ilgili düzenlemelerinde kimlik tesbiti için dava konusu yönetmelik hükmüyle belirlenen kimlik tesbitine esas belgelerin (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi gibi) kabul edildiği de herkesçe bilinmektedir.(Tapu Sicil Tüzüğünde olduğu gibi)
Avukat kimliği, mesleki bir kimlik olup, bu kimliğin kimlik tesbitinde kabul edilmesi
başka meslek gruplarının benzer düzenlemeler yapmalarına, kimlik tesbitinde kimlik tesbitine
esas belgelerin çokluğunun da yanlışlıkların, karışıklıkların oluşmasına neden olabileceğinin
kabulü gerekir.

Yönetmelikte sayılan kimlik tesbitine esas belgelerden nüfus cüzdanı genellikle herkeste bulunan belgelerden biridir. Görevliler tarafından kolaylıkla tanınabilen bir belgedir.


T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2004/2524
Karar No : 2006/3512


Dava konusu yönetmelik hükmü, kimlik tesbitinde kimlik tesbitine esas belgeleri belirlemekte, avukat kimliğinin resmi niteliğinde bir değişiklik yaratmamaktadır. Avukat kimliğinin sahiplerince dava konusu yönetmeliğin alanı dışındaki işlemlerde kullanılması mümkündür.

Dava konusu işleme gelince,avukatlar tarafından yapılacak başvurularda,avukatlık kimliğinin resmi belge olarak kabul edilmemesinde yukarıda yer alan gerekçe ile yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü.
Dava, Avukatlık kimliklerinin kimlik tespitine esas belge olarak kabul edilmeyeceğine ilişkin Türkiye Bankalar Birliğinin 17.05.2004 tarih ve 2512 sayılı işleminin ve bu işleme dayanak teşkil eden Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 6. maddesi (a) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarelerin davanın süre aşımı yönünden reddedilmesi gerektiği iddiası yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Yasanın 15. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak bilgi verme, kimlik tespiti, araştırma ve inceleme yöntemleri, şüpheli işlemler, aklamaya konu menfaat ve değerlerin belirlenmesine dair gerekli düzenlemelerin yapılması, Koordinasyon Kurulunun yönetim, toplanma ve çalışma esas ve usulleri, toplantı ve karar nisabına ilişkin hususlar, Bakanlar Kurulunca bu Kanunun yayım tarihini izleyen altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almıştır.
Anılan Yasa kuralı uyarınca çıkarılan ve 2.7.1997 gün ve 23037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunun Uygulanmasına ilişin Yönetmeliğin " Kimlik Tespit Usulü" başlıklı değişik 6. maddesinde, kimlik tesbitinin bu maddede sayılan belgelerin aslının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopilerinin alınması veya işlemle ilgili evrakın arkasına kimlik bilgilerinin kaydı suretiyle yapılacağı, kimlik tesbitinde kullanılacak belgelerin Türk uyruklu gerçek kişiler için nüfus hüviyet cüzdanı, sürücü belgesi veya pasaport olduğu, aynı maddenin son fıkrasında da, Başkanlığın kimlik tesbitinin zorunluluğuna ilişkin usul ve esaslar ile kimlik tesbitine esas belge nevini belirlemeye yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.



T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/2524
Karar No : 2006/3512


1136 sayılı Avukatlık Yasasının 5043 sayılı yasa ile değişik 9. maddesinde ise, avukat kimliklerinin, tüm resmi ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmi kimlik olduğu kurala bağlanmıştır.

Davacı Baro, dava konusu yönetmeliğe göre avukat kimliklerinin geçerli bir kimlik olarak kabul edilmemesinin, Avukatlık Yasasının anılan hükmüne aykırı olduğunu öne sürmektedir.
Karaparanın aklanmasının önlenmesi konusunda uygulanacak esasları belirlemek amacıyla çıkarılan 4208 sayılı yasanın 2. maddesinde, "Karapara" çeşitli kanunlarda yasaklanmış fiillerin işlenmesi suretiyle elde edilen para ve para yerine geçen her türlü kıymetli evraklar, mal veya gelirleri veya bir para biriminden diğer para birimine çevrilmesi de dahil, sözü edilen para, evrak, mal veya gelirlerin birbirine dönüştürülmesinden elde edilen her türlü maddi menfaat ve değer olarak tanımlanmıştır.
Karaparanın aklanması suçunun tesbiti ve işlenmesinin engellenebilmesi için kimlik tespitinin önemi açık olduğundan, yasa koyucu tarafından idareye bu konuda düzenleme yapma yetkisi tanınmıştır.
Davalı idareler savunmalarında ; karaparanın aklanması suçu ile mücadelede ilgili kişinin ayrıntılı ve doğru kimlik bilgilerine sahip olunması, bu bilgilerin sadece idarelerinde değil (özellikle mali kurumlar nezdinde takibin yapılabilmesi için) diğer kuruluşlardaki bilgilerin de doğru ve ayrıntılı olması gerektiği, bu nedenle kanun kapsamındaki işlemler için yaygın, güvenli ve tanımada zorluk çekilmeyecek nitelikteki kimliklerin (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi ve pasaport ) esas alınmasının zorunlu olduğu belirtilmektedir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan Türkiye Barolar Birliğince üyelerine verilen avukat kimliğinin resmi niteliğe sahip olduğunda ve meslek mensubunu tanıtması açısından yurt çapında geçerli olduğunda kuşku bulunmamaktadır.Bununla beraber, Avukat kimliğinin ayırdedici özellikleri hakkında sadece bir meslek grubunun ve ilişkili olduğu kişilerin yeterli bilgiye sahip olduğu ve nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi gibi yaygın kullanımının olmadığı açıktır.
Davalı idarelerin savunmasında belirtildiği gibi "Karaparanın Aklanmasının Önlenmesi" bakımından, kimlik tespitine esas alınacak belgelerin yaygın kullanımda, detaylı bilgiye sahip ve herkesin kolaylıkla ayırdedici özelliklerini tespit edebileceği nitelikte olması gerekmektedir.
Bu nedenle, avukatlık kimliklerinin karaparanın önlenmesinde esas alınacak belgeler içinde yer almamasında kamu hizmeti gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Kaldı ki, Avukat kimliğinin dava konusu Yönetmelik kapsamına alınmamasının, bu kimliğin resmi niteliğini ortadan kaldırmayacağı da açıktır.


T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/2524
Karar No : 2006/3512


Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 10.10.2006 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


Başkan
Uye
Uye
Uye
Uye
Güngör
Ayla
Yeniay
Alaattin
Sıddık
DEMİRKAN
ALKIVILCIM
KAYA
ÖĞÜŞ
YILDIZ



(X)


Azl

ık Oyu (X) : Uyuşmazlık; Avukatlık kimliklerinin kimlik tespitine esas belge olarak kabul edilmeyeceğine ilişkin Türkiye Bankalar Birliği işlemi ile bu işleme dayanak olan Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 6/a maddesinin iptali isteminden kaynaklanmıştır.
Avukatlık Kanununun 9. maddesinde, Avukat kimliklerinin tüm resmi ve özel kuruluşiar tarafından kabul edilecek resmi kimlik hükmünde olduğu hüküm altına alınmıştır.
Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 6/a maddesinde ise, Türk uyruklu gerçek kişiler için kimlik tespitinde kullanılacak belgelerin sadece nüfus hüviyet cüzdanı, sürücü belgesi veya pasaport olabileceği belirtilmektedir.
Avukatlık Kanununun anılan açık hükmüne rağmen avukatlık kimliği daha alt bir norm olan yönetmelikte belirtilen diğer kimlikler gibi geçerli kabul edilmediğinde, kanun hükmü etkisiz hale gelecektir.
Bu durumda, eksik düzenlemeye dayalı yönetmelik maddesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Dava konusu işleme gelince;
Avukatlar tarafından yapılan başvuruya rağmen avukatlık kimliğinin resmi belge olarak kabul edilmemesinde yukarıda yer alan gerekçe ile yasaya ve hukuka aykırılık açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu yönetmelik maddesi ile uygulama işleminin, iptali gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum
Üye Alaattin ÖĞUŞ