Mesajı Okuyun
Old 03-10-2011, 15:43   #14
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Reşat Bulut
İ.İ.K. 105. Md. uyarınca alınan geçici aciz vesikası faizi durdururmu, diğer anlatımla geçici aciz vesikası alınmasından sonra faiz işlemeye devam edermi ?
gerüşünü bildirecek meslektaşlara şimdiden teşekkürler.

Aciz vesikasına bağlı alacak için faiz istenemez (m.143,IV).

Kanun çok açık...

Alıntı:

Bor
ç ödemeden aciz vesikası:
Madde 143 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 11.07.1940 RG NO: 4558 KANUN NO: 3890/1) (YÜR. TAR.: 11.09.1940)
(KOD 1)
(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 30.07.2003 RG NO: 25184 KANUN NO: 4949/40)
(KOD 2)
Alacaklı alacağının tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tabi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir. Aciz vesikası sicili aleni olup ne şekilde tutulacağı ve hangi hususları içereceği Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
Bu vesika ile 105 inci maddedeki vesika borcun ikrarını mutazammın senet mahiyetinde olup alacaklıya 277 nci maddede yazılı hakları verir.
Alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir sene içinde takibe teşebbüs ederse yeniden ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.
Aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz istenemez.
Kefiller, müşterek borçlular ve borcu tekeffül edenler bu miktar için vermeye mecbur oldukları faizlerden dolayı borçluya rücu edemezler.
(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 30.07.2003 RG NO: 25184 KANUN NO: 4949/40)
(KOD 2)
Bu borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Borçlunun mirasçıları, mirasın açılmasından itibaren bir sene içinde alacaklı hakkını aramamışsa, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebilirler.
(EK FIKRA RGT: 30.07.2003 RG NO: 25184 KANUN NO: 4949/40)
Borçlu, aciz vesikasını düzenlemiş olan icra dairesine borcunu işlemiş faizleriyle birlikte her zaman ödeyebilir. İcra dairesi ödenen parayı alacaklıya verir veya gerektiğinde 9 uncu madde hükümleri dahilinde bir bankaya yatırır. Borcun bu şekilde tamamının ödenmesinden sonra aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya borcunu ödeyerek aciz vesikasını sicilden terkin ettirdiğine dair bir belge verilir. Aynı şekilde, icra takibi batıl ise veya iptal edilirse yahut borçlunun borçlu olmadığı mahkeme kararıyla sabit olursa ya da alacaklı icra takibini geri alırsa, aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya buna ilişkin bir belge verilir.

Karar;

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/10708
Karar: 2002/11721
Karar Tarihi: 03.06.2002
ÖZET: İİK'nun 143/4. maddesi gereğince borç ödemeden aciz belgesinde yazılı alacak miktarı için faiz istenemez. Ancak, icra müdürünce düzenlenen 23.09.1997 tarihli aciz belgesinde borçlunun emekli maaşının mevcut olduğu açıkça yazılıdır. Bu durumda borçlunun maaşından kesilerek yapılan ödemeler, aciz belgesi kapsamı dışında olup, faiz yürütülmesine bir engel bulunmamaktadır. Mercice yapılacak iş, ödemelerin emekli maaşından kesilerek yapılan bölümü saptanarak yukarıdaki ilkeye göre karar verilmekten ibarettir
(2004 S. K. m. 143/4)
Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK'nun 143/4. maddesi gereğince borç ödemeden aciz belgesinde yazılı alacak miktarı için faiz istenemez. Ancak, icra müdürünce düzenlenen 23.09.1997 tarihli aciz belgesinde borçlunun emekli maaşının mevcut olduğu açıkça yazılıdır. Bu durumda borçlunun maaşından kesilerek yapılan ödemeler, aciz belgesi kapsamı dışında olup, faiz yürütülmesine bir engel bulunmamaktadır. Mercice yapılacak iş, ödemelerin emekli maaşından kesilerek yapılan bölümü saptanarak yukarıdaki ilkeye göre karar verilmekten ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.06.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programı